Ne göçertildi, ne çökertildi? Kim evrenselleşti?
Elif KAYA yazdı —
- PKK diyalektiği klasik politikaları aşan bir özellik taşımaktadır. Sorunu tespit etme, yaşananları doğru okuyup, çözüm geliştirmede başarılı bir parti ve halk hareketidir. Bunun en önemli sebebi haklı bir mücadeleyi yürütmesinin yanı sıra, dogmatizme düşmemesi ve kendini yenileme gücünü gösterebilmesidir. Bu nedenle en zorlu- kritik dönemlerde başarıyla kendini yenileyebilmiş, mücadeleyi yaygınlaştırıp, derinleştirebilmiştir.
PKK’nin partileşme kararının hemen ardından yapılan 12 Eylül askeri darbesi, PKK hareketini zindan duvarları arasında yok etmeyi hedefliyordu. Bunun için Diyarbakır 5 no.lu cezaevi özel olarak tasarlandı. ‘Muhayyel Kürdistan’ dört duvar arasına gömülecek, bir daha ne Kürtlükten ne de Kürt’ten bahsedilecekti. Esat Oktay Yıldıran bu amaçla özel olarak seçilip görevlendirilmişti.
Her tür insanlık dışı uygulamaya, katliama rağmen bu politika başarılı olamadı. PKK zindan direnişiyle yeniden doğdu ve halk arasında tanınan, benimsenen, halkın kendini ait gördüğü bir örgüt haline geldi. Şehirlerde, dağlarda, köylerde benimsenen ve sahiplenilen bir kimliğe dönüştü.
1988 yılında gelişen serhildan hareketleri ile birlikte mücadele köylerden, ilçelere, şehirlere doğru yayıldı. Ancak 1993 yılına kadar da mücadele daha çok kırsal alanlarda yürütülmekteydi. Büyük şehirlerde örgütlenmeler çok yaygın değildi ve de Kurdistan’la sınırlıydı.
1991’de HEP İl Başkanı Vedat Aydın'ın kontra güçleri tarafından kaçırılıp katledilmesinin ardından gelişen serhildan hareketi yeni bir dönemin başlangıcına işaret etti. Halk yaşanan katliam karşısında ölümü göze alarak öfkesini dışa vurdu. Devlet gelişen bu mücadeleyi bastırmak için OHAL uygulamaları kapsamında her tür savaş suçunu işleyerek, paramiliter güçleri örgütleyerek mücadeleyi bastırmaya çalıştı.
1993 yılına gelindiğinde mücadeleyi bastırmak bir yana, mücadele daha da yaygınlaşıp gelişti. Bunun üzerine MGK kararıyla yeni bir saldırı konsepti devreye konuldu. Başına da Tansu Çiller getirildi. “Bataklığı Kurut”. Bu plana göre gerilla halktan besleniyordu. Halkla gerilla arasına mesafe konulursa bu mücadele sönecekti. Bu amaçla tarihin en büyük toplum- doğa katliamlarından birini bu dönemde devreye koydular. 3.500’ün üzerinde köy yakıldı. 4 milyon insan yerleşim yerlerinden şehirlere- metropollere sürüldü. Amaç gerillanın lojistik desteğini kesmek, halkla bağını ortadan kaldırmaktı. Topraklarından, toplumsallığından koparılan insanları metropollerde asimile etmekti.
Metropollere göç etmek zorunda kalan insanlar gittikleri yerlerde yeniden örgütlendiler, mücadeleyi daha fazla sahiplenerek sürdürdüler. İlker Başbuğ, Cengiz Çandar’a verdiği röportajında bunu açıklıkla itiraf etmişti. PKK’yi sınırlandırmak için evleri yakılıp- yıkılan veya katliam tehdidiyle göçertilen insanlar gittikleri yerlerde yeniden örgütle bağ kurmuştu. Böylece o güne kadar kırsalla sınırlı olan PKK, metropollere yayıldı. PKK’ye katılımların en fazla olduğu kent İstanbul- İzmir gibi iller olmaya başladı. Bu aynı zamanda devletin uyguladığı politikanın iflas ettiğinin de itirafıydı.
Devletin PKK’yi sınırlandırmak için uyguladığı diğer bir politika ise Kobanê direnişini tehlike olarak görerek ortadan kaldırmak için 30 Ekim 2014’te MGK toplantısında kararlaştırılan “Çökertme” planıdır. Bu planla toplumsal direniş odaklarının tümü çökertilip imha edilmesi hedeflendi. Tüm legal kurum ve siyasal yapılar bu planlama kapsamına alındı. Kürt halkının seçtiği tüm yerel yönetimlere kayyum atandı, parlamenterler tutuklanıp zindanlara atıldı. Direnişin olduğu her alan savaş alanına dönüştürüldü, sayısız il- ilçe yakılıp- yıkıldı. İnsanlar içinde bulundukları bodrumlarda canlı canlı yakıldı. Katliamlarla yetinmedi, öldürdüklerinin bedenlerini teşhir ettiler. Acıyı daha fazla derinleştirmek için insanların yas hakkını elinden aldılar. Binlerce insan tutuklandı. Ama mücadele durmadı. Tam tersine tüm sınırları aşarak dünyaya yayılmaya başladı. 10 Ekim’de dünyanın 74 merkezinde Rebêr Apo‘ya yoldaşlık mesajları gönderen insanlara böyle ulaştı. Rebêr Apo’nun fikirleri Kürt halkı ile sınırlı olmaktan çıktı, dünyaya yayıldı.
Ama ve lakin çökertme planı ile çöken Türk devleti oldu. Evrenselleşen ise PKK…