Newroz halkı ve İsrail’in tutumu
Nurettin DEMİRTAŞ yazdı —
- İsrail-Filistin sorunlarının diyalogla çözülmesini destekleyen PKK asla Yahudi düşmanlığı yapmaz. Tam tersine PKK Yahudi halkına düşmanlık besleyen her girişime karşıdır.
Newroz ve 4 Nisan dersleri çok yönlü tartışılmaya devam ediyor. Halk denizi herkesi coşturmuş durumdadır. Bundan en çok da özgürlük gerillası etkilenmiştir ki zaten bu coşkuda gerilla direnişinin belirleyici bir yeri olmuştur. Bu konuda her şey karşılıklıdır.
En yalın ve hiç eskimeyen klasik benzetmeyle gerilla ve halk ilişkisi balık ve deniz ilişkisidir. Şimdi bu deniz tüm direnen halkların denizine dönüşmüş durumdadır.
Önder APO’nun felsefesi tüm kıtalara yayılıyor ve küresel demokrasi hareketi ete-kemiğe bürünüyor. “Büyük düşünce” tüm halklar nezdinde karşılık buluyor.
Savaş, öz güç ve diplomasi denklemi açısından önemli tecrübe ve birikimler bulunuyor. Nerede engel varsa onun nedenlerini çözümleyen, özeleştiri yapan ve yaratıcı yöntemlerle mücadele ederek aşmayı esas alan bir anlayış gelişmiştir. Halen kimi çevrelerin tam anlam veremediği mücadele ve gelişme diyalektiğinin temelinde özgür düşünce ve fedai ruh vardır.
Bu temelde Newroz halkının Şehitler halkı olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. 50. Mücadele yılında Newroz’un Önder APO’ya özgürlük Newroz’u olarak gerçekleşmesi de her şeyden önce şehitler gerçekliğinde açığa çıkan kahramanca direnişler sayesindedir.
Tarihin ve dünyanın en büyük direniş bayramı olarak kutlanan Newroz, uluslararası komplo güçlerine de gerekli mesajı vermiştir. Bu güçlerden biri de İsrail’dir.
İsrail’in Newroz halkına karşı büyük bir borcu vardır. Uluslararası komploda oynadığı role rağmen son 14 yıldır Türk devletiyle ilişkileri kesilmişti. Geçen zaman içinde İsrail hükümet temsilcileri defalarca Türk devletinin Kürt halkını ezdiğini, katliam uyguladığını vurgulamıştır. Bu tutum tutarlı şekilde sürdürülseydi bir nevi komploda oynadıkları uğursuz rolün telafisi olabilirdi. Fakat soğuk çıkarlar hesabıyla İsrail’in bugünkü hükümetinin de komplonun bir parçası olan KDP’yi PKK’ye karşı saldırmaya teşvik ettiği tartışılır oldu.
Kimyasal saldırılara rağmen sonuç alamayan Türk ordusunun imdadına KDP yetişmiş, şimdi birlikte ortak saldırı planları yapmaktadırlar.
Newroz mesajlarından biri de buna karşıydı: Sadece Kürtlük adına değil insanlık adına KDP bu yanlıştan vazgeçmelidir. Böyle bir saldırı PKK’ye belki darbe vurabilir ama KDP’yi bitirir. Şimdiden farklı Kürt partileri, aydınları, sanatçıları KDP’ye açık tavır geliştirmektedir.
PKK saldırıya uğradıkça büyüyen bir hareket olduğunu yüzlerce kez kanıtlamıştır. Büyük bedelleri olmakta, büyük acılara yol açmakta fakat her seferinde PKK daha da güçlenmiş ve büyümüş olarak bu süreçlerden çıkmaktadır.
Saldırıların hükmünün olmayacağını Newroz halkı yeterince göstermiştir. Şimdiden kaybetmiş bir saldırı planı ile ne elde edebilirler ki?
KDP yönetimi içinde bir kesim PKK’ye saldırarak bir şey elde edemeyeceğini görüyor, daha sağduyulu davranıyor ve savaşmaktan kaçınıyor. Türk faşizmiyle tamamen iç içe geçmiş diğer bir kesim ise epey iştahlı yaklaşıyor ve her an savaş çıkarmak üzeredir. KDP’nin karakterinin buna müsait olduğu artık sır değil.
Şimdi asıl mesele İsrail’in 14 yıl aradan sonra AKP ile doğrudan kurduğu ilişkiyle, özgürlük mücadelesine karşı devrede olmasıdır.
Bu saldırı planlarında Türk ve İsrail hükümetlerinin dar çıkarları belirleyici olsa bile neticede ne Yahudi ne de Türk halkının bu saldırılarda çıkarı vardır.
Özgürlük gerillasını dağda kuşatarak imha etmeyi hedefleyenler on milyonlarca halkın Newroz şamarıyla karşılaştı. Bugün tekrarını yaşatmak isteyenler ise sadece şamarla değil yıkılmayla yüz yüze kalacaklardır.
AKP-MHP-KDP ortaklığı yıkılma ve çöküş sürecini yaşamaktadır. Türk ordusu ve KDP ortaklığıyla PKK’ye saldırıyı teşvik eden bir İsrail hükümetinin ömrü de uzun olamaz. Bölge gerçekliği kadar kendi iç dinamikleri de buna fırsat vermez.
Newroz halkı İsrail’e de mesaj vermiştir: Maddi ve soğuk siyasi çıkarları ne olursa olsun özgürlük mücadelesi yürüten Kürt halkına karşı komploların parçası olmamalı, geçmişi tekrarlamak yerine telafi etmelidir.
Nafatali hükümeti Newroz mesajlarını doğru okumalı ve Kürt halkına zarar verecek her türlü ilişkiden kaçınmalıdır. Hele ki anti-Semitik söylemleriyle tanınan AKP-MHP blokuna karşı çok dikkatli olmalıdır.
İsrail-Filistin sorunlarının diyalogla çözülmesini destekleyen PKK asla Yahudi düşmanlığı yapmaz. Tam tersine PKK Yahudi halkına düşmanlık besleyen her girişime karşıdır; Yahudi halkının Ortadoğu’da özgürce ve barış içinde yaşamasını savunmaktadır.
İsrail bu gerçeği görmeli ve Kürt halkının özgürlük mücadelesine karşı Erdoğan faşizmini desteklemek yerine Önder APO’nun 24 yıldır esaret altında olmasına yol açan uluslararası komplodaki rolünü telafi edecek politikalar geliştirmelidir. Bunu İsrail’den istemek Newroz halkının en doğal hakkıdır.