Katil Fuat Hüseyin

• Fuat Hüseyin, Kürt halkına savaş açmış durumdadır. Sıradan bir katil değil, Kürt halkının soykırımına hizmet eden ve Irak hükümetinde resmen yer alan, bakan sıfatını taşıyan bir katildir. Dolayısıyla siyasi bir çizgiyi temsil ediyor. Açıkçası Saddam Hüseyin’in ruhu Fuat Hüseyin şahsında canlanmış bulunuyor.

Irak’ın 15 Ağustos günü Türk devletiyle anlaşma yapması ve bir hafta sonra Süleymaniye’de iki kadın gazetecinin katledilmesi vicdanları ayaklandırdı. Bu korkakça saldırının tüm dünyada yankısı oldu. Ve süreci takip eden herkes haklı olarak KDP’li Fuat Hüseyin’in tutumuna işaret etti.

Fuat Hüseyin TC heyeti Irak’tayken PKK’nin Güney Kürdistan ve Irak’ta sadece dağlarda bulunmadığını, taraftarlarının şehirlerde farklı çalışmalar yaptığını belirterek önce Êzîdî halkının partisini ve diğer iki demokratik Kürt örgütünün kapatılmasını sağlamıştı. PKK’nin milyonlarca taraftarının olduğunu tüm dünya biliyor. Fuat Hüseyin Türk devletine hizmet için neler yapabileceğine dikkat çekiyordu ve bunu yaptı.

Gülistan ve Hêro’yu katlettiren Fuat Hüseyin’dir

Türkiye’ye son gidişinde ise işgalcilerin kılıcı olmayı taahhüt eden anlaşmalarla Irak devletini Kürt halkının düşmanı haline getirdiği gibi ilk icraat olarak özgür basın emekçisi Kürt kadınlarını katlettirdi.

Olayın insanlık vicdanında açtığı yara büyüktür. Halkımızı derinden üzdü. Ayrıca siyasi değerlendirmelerin ana konusu oldu ve bu devam edecek. Bir de olayın insani boyutu vardır ki buna hem şehit düşenlerin aileleri hem de bu alçakça saldırıya ön ayak olan katilin ailesi-yakınları açısından bakmak gerekiyor.

Gülistan Tara’nın ailesi ilk andan itibaren kızlarına sahip çıkmış, onurlu bir tutumla Kürt halkının başı sağ olsun demiştir. Hêro Bahadîn’in ailesi de aynı onurlu tutumu takınmıştır. Güney Kürdistan halkı başta olmak üzere dört parça Kürdistan’daki ve yurtdışındaki tüm yurtsever halkımız büyük bir sahiplenme göstermiştir.

Peki katil Fuat Hüseyin’in bir ailesi yok mudur? Söyleyecek bir sözleri olmayacak mı?

Fuat Hüseyin’in vicdanı ve ahlakı yok ama bir ailesi var elbette. Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in katili Fuat Hüseyin’dir ve ailesi de bu gerçekle yüzleşmek, buna göre tavrını belirlemek zorundadır. Mesele bu aile üzerinde baskı kurmak değil, umurlarında bile olmayabilir ama neyle karşı karşıya olduklarını da bilmeliler.

Fuat Hüseyin’in ailesinin tutumu nedir?

Ortada Fuat Hüseyin’in yaptırdığı bir katliam var. Fuat Hüseyin’in akrabaları bu duruma ne diyorlar? “Siyasette aile önemli değildir, kan bağı kimseyi bağlamaz” denilebilir, fakat burası Kürdistan’dır ve Fuat Hüseyin’in ailesi onun kanlı parasını yiyor! Yaptıkları karşısında nasıl sessiz kalabiliyorlar? Demek ki aynı hain ruhu içselleştirmiş durumdadırlar. Öyle değilse tutumlarını açıklamak zorundadırlar. Onunla aynı ruhu taşıyor olabilirler. O halde tarihe nasıl geçtiklerini kendilerine hatırlatmak da bir Kürt olarak boynumuzun borcumuzdur.

Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn soykırıma karşı direnen Kürt halkının ve Kürt kadınının onurunu temsil ediyor. Aileleri ne kadar acılı olsalar da bu onurlu duruşla gurur duyuyorlar.

Kimin içi yanmaz ve kim onur ve gurur duymaz ki? Basın görevlerini yürütmek için yolda olan iki Kürt kadını Fuat Hüseyin’in Türk faşizmiyle yaptığı anlaşma sonucunda, araçları havadan bombalanarak, yakılarak katledildiler. Her onurlu insan onların devrimci yaşamıyla onur duyuyor ama bu şekilde yaşamlarını yitirmeleri de korkunç acı veriyor.

Fuat Hüseyin sıradan bir katil değil

Buna karşı Fuat Hüseyin’in ailesi ne düşünüyor acaba? Hiçbirinde vicdan ve onur kalmamış mıdır? Bu hain şahsiyete yakın-uzak olan herkes bilmeli ki Fuat Hüseyin ve ailesi bu katliamla kendi alınlarına kara bir leke sürmüşlerdir. Kürdistan tarihine Kürt kadınlarının katili olarak geçmişlerdir.

Fuat Hüseyin ve Irak adına 15 Ağustos Ankara anlaşmasına imza atanlar şereflerini üç kuruşa satmakla yetinmemiş, Kürt kadınlarının katili olarak tarihe geçmişlerdir. Bu gerçeği hiçbir şey değiştiremeyecek.

Gülistan ve Hêro Kürdistan’ın ve özgür basının şehidi olarak Kürt tarihinin onurlu sayfalarında yerlerini aldılar. Fuat Hüseyin ve ortakları ise hain ve katil olarak anılmayı garantilediler.

Bu sıradan bir cinayet değildir. Fuat Hüseyin “şehirlerde taraftarların çalışmaları var” dediğinde nasıl bir ihbarda bulunduğu anlaşılmıştı. Fakat parti kapatmakla ve bu vahşi katliamla sınırlı kalmayacağını yine bu cinayetin niteliğinden anlıyoruz. Çünkü katledilenler sıradan insanlar değil, taşıdıkları onurlu bir kimlik var. Onlar, özgür basın emekçileri, soykırıma karşı direnen bir halkın gazetecileri.

Yani Fuat Hüseyin, Kürt halkına savaş açmış durumdadır. Sıradan bir katil değil, Kürt halkının soykırımına hizmet eden ve Irak hükümetinde resmen yer alan, bakan sıfatını taşıyan bir katildir. Dolayısıyla siyasi bir çizgiyi temsil ediyor. Açıkçası Saddam Hüseyin’in ruhu Fuat Hüseyin şahsında canlanmış bulunuyor.

KDP’nin tuzağı Irak’ı bu hale getirmiştir

Fuat Hüseyin Irak’ı 20 yıl öncesine götürmüştür. Irak hükümeti bu tuzağa düşmüştür.

KDP bu tuzağı adım adım ördü ve Irak devletini Kürt halkının düşmanı haline getirdi.

Irak hükümeti bir kez daha düşünmelidir. Saddam Kürt düşmanlığı yaptı da ne oldu? Bir takım güncel maddi çıkarlar ve KDP’li Fuat Hüseyin’in provokasyonlarıyla Irak devletinin Kürt halkına düşmanlık yapması sadece Saddam’ın ruhunu değil aynı zamanda Saddam’ın sonunu da hatırlatıyor! Saddam’ın sonunu hazırlayan ulus-devlet anlayışı kadar ABD’nin oyunlarıydı. Fuat Hüseyin de şu an ABD tezlerini dillendiriyor ve Irak’ı parçalayacak sürecin taşlarını örüyor.

PKK ve Kürt halkı Irak devletiyle herhangi bir sorun yaşamazken Fuat Hüseyin emrinde olduğu güçlere biat temelinde suni bir düşmanlık yarattı ve kan dökülmesini sağladı.

Irak’ın ortaklık kurduğu Türk devleti işgalcidir ve Bağdat’a-Basra’ya kadar Osmanlı hayalleriyle yaşamaktadır.

Irak’ın ortaklık kurduğu Türk devleti Kürt soykırımı yapmakta, her yerde Kürt kadınlarının ve çocuklarının kanını dökmektedir.

Türk faşizmiyle ekonomik çıkarlar temelinde Kürt halkına düşmanlığı içlerine sindirenler nasıl bir uçuruma sürüklendiklerini Saddam’ın sonuna bakarak anlayabilirler. Irak hükümetindeki dürüst unsurlar ve Irak halkları bu gidişatı görmeli, en başta aydınları tavır almalıdır.