KAHROLUN! (II)

Ava Neşe KALP yazdı —

  • 2023’te Cumhuriyet’in 100. yılında İmam Hatipli artıklar, Kürt düşmanı devşirmeler, ulusolcularla Dersim soykırımından arta kalan tamamlanmaya çalışılıyor. Tüm kuşaklarda ciddi bir entelektüel soykırım yapılırken, Dersim’de, elemanlaştırılmış fır dönen titri yazar çizer, müzisyen, akademisyen; yurt dışında Kürt düşmanlığı yapan ekürileriyle nasıl bir faaliyetin parçası oldukları Dersim’de gelinen noktada çok net.

Aslen Samsunlu,  İran’da evli bir Türk kadın Youtuber, [1] önce İran’da, son zamanlarda da çevre ülkelerde yaptığı gezileri Youtube kanalında yayınlarken rastlamış, özellikle de Doğu Kürdistan’da yaptığı gezi videosunda bir Türk olarak Kürdistan kavramını, Kürt dilinden ve kültüründen bahsetmesini ilginç bulmuştum.

Çok yakın tarihte aynı kadının Erbil ile ilgili video linki önüme düştüğünde, bu kadının öylesine boş dolaşmadığı -özellikle Kürdistan’da- kanısı güçlenmiş oldu bende.

Bu videolar Türk devletinin, “bütün Kürdistan Türk olsun”u nasıl sistemli, ısrarlı ve şiddetli bir şekilde uygulamaya koyduğunu göstermesi açısından önemlidir. Erbil videosu, havaalanında kadının önüne siyah lüks bir cip sürüp, yanına klasik kontra tipli birini vererek Erbil sokaklarında dolaştırılırken, ne kadar gelişmiş, lüks olduğu anlatılırken her ikisinin ağzından tek bir Kürt kelimesi çıkmaması çok ilginçti.  Aslında sadece 'burası bizimdir' denmiyor.

Oranın Güney Kürdistan olduğundan bahsetmeden, tek kelime Kürt ya da Kürtçe lafı etmeden, Türkçe konuşarak özel bir ciple bir şehri tanıtmanın anlamı nedir? Bu rahatlığı nereden alıyorlar, buyurun hep beraber düşünelim!..

Daha bitmedi!..

Çok enteresan bir biçimde, aynı kadın bir hafta sonra Dersim’de ortaya çıkıyor. Aynı hikâye orada da tekrarlanıyor.

Bu kez, kendisine Pîre Qiskek (Küçük Pir) diyen bir düşkün, Alevilerin ne kadar Müslüman olduklarını, Dersim’in ne kadar Zaza olduğunu, Zaza çoğunluğun yanında Türklerin ve çok az da Kürdün olduğunu ezbere söyleyiveriyor. Dersim’i il merkezinden ibaret sandığı için, Zazaki/Kirmancki konuşanlardan daha fazla Kurmanci konuşulduğundan bihaber olduğundan değil, alçaklığındandır.  Söylenenin aksine, en kalabalık dört ilçesinin (Mazgirt, Pertek, Çemişgezek, Pêr/Akpazar) Kurmanci konuştuğunu çok iyi bilirler.  Zazaki konuşanları Kürtlükten ayrıştıran, Dersim’de sadece Zazaca konuşulduğu yalanını yayan, devletin proje taşeronları sahtekar entelektüel abilerinden ezberlediğini söylüyor… 

 KAHROLUN!

Önüme düşen başka bir videoda yine aynı İmam Hatip artığı, 20-30’lu yaşlarda “dede” kılığındaki palyaço, önüne oturtulmuş bir kadın ve erkeğe nikah kıyıyor ve kadına “mehir ne istersin” sorusunu soruyor. Bir şey istemeyen kendi yaşındaki kadına, ''bir şey iste'' diye ısrar ediyor. Dünya’yı cehenneme çeviren Siyasal İslam’ın cehennemini Dersim’e taşıyor soytarılar.

KAHROLUN!

Beyin kısmına abdest suyu doldurulan bu artıklar, mehir’in İslam’da kadının boşanması-  İslam’da boşama sadece erkeğe tanınmış bir haktır- sonucunda mağduriyeti için kadına verilecek olan eder olarak mehirin Alevilikte asla kullanılmadığını, çünkü geleneksel Alevilikte -bazı istisnai hallerde otomatikman nikahın sonlandığı durumlar dışında- koca, pir, raywer ve mürşit de dahil kimsenin boşama yetkisine sahip olmadığından ya haberdar değil ya da kasıtlı olarak inancın asimile edilmesine elemanlık yapıyor soytarı.

Devletin yıllardır Alevi bilgisini engellemesinin arkasındaki neden bu. Orada hiç kimse kalkıp 'Alevilik’te ne boşanma vardır ne de mehir vardır' diyemiyor, çünkü bilmiyor. İşte bu soytarılar bu bulandırma işlerine yarıyorlar.

O yüzden Erbil’den hemen sonra Dersim’e yollanan kadının, bu artıklarla buluşmasının arkasındaki bağlantıları kimin sağladığını tahmin etmek zor olmasa gerek.  Bu örneklerden TC’nin Kürdistan’ın tamamını Türkleştirmek ve Müslümanlaştırmak için bütün varlığıyla nasıl abandığını da... 

2023’te Cumhuriyet’in 100. yılında İmam Hatipli artıklar, Kürt düşmanı devşirmeler, ulusolcularla Dersim soykırımından arta kalan tamamlanmaya çalışılıyor. Tüm kuşaklarda ciddi bir entelektüel soykırım yapılırken, Dersim’de, elemanlaştırılmış fır dönen titri yazar çizer, müzisyen, akademisyen; yurt dışında Kürt düşmanlığı yapan ekürileriyle nasıl bir faaliyetin parçası oldukları Dersim’de gelinen noktada çok net.

Hiçbir çalışması olmadığı halde, Alevilik ile ilgili projeler, eğitim programları düzenleyen, Dersim’de fink atan, yurt içinde ve dışında gizli özel toplantılara katılan o malum elemanların nasıl ağır bir tahribata yol açtıklarını buyurun gidin kendiniz görün.  Sadece iki-üç gün kalın, eğer o ağır pis çürümüşlük kokusuyla baş edebilecekseniz tabii! Bu pislik sizin. Boğulun onda!..

Bu çürümede önemli bir payı olan Kürt düşmanı Zazacılık projesinin Dersim’deki yürütücüsü sanatçı abinin yeni albümünün tanıtımının yine Özgür Politika’da yapılması da başka bir ironi tabii!

Seçimler yaklaştıkça tekrar parlatılan, Dersim’de tek oyu olmayan ulusolcu TKP’de kalmaya devam eden “komünist başkan” Dersim’in KDP şubesi olarak belli ki iyi iş çıkarıyor… Bu kıvamda devam edilirse, Dersim tıpkı Erzincan, Elazığ, Bingöl, Erzurum, Maraş, Gümüşhane’de olduğu gibi Türkçü ve cihatçıların merkezi olacak yakında.

Gelinen nokta, uçkurlarından yakalananlarla, İmam Hatipler'de elemanlaştırılanların Truva Atı olarak kullanıldığı Dersim’in Tuncelileşmesindeki son eşik!..

BİN KERE KAHROLUN!..

 

[1] Borna Seyyahe.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.