Siyaseti halklaştırmak

Cafer TAR yazdı —

  • Türkiye’de barışı uzun vadede güvenceye alacak, tek gerçek seçenek DEM Parti ve devrimci siyasetin sırtını halka dayaması ve her geçen gün daha fazla halklaşmasıdır.

Erdoğan kendinden güçlü olanlarla çok alttan, taviz veren taraf; daha zayıf olduğunu düşündüğü çevrelerle ise oldukça zalim bir ilişki kuruyor. Politikada da dahil toplumsal yaşamın bütün alanlarında güç ve paradan başka hiçbir değer tanımayan bir çevre uzun bir süredir Türkiye’yi yönetiyor.

İşin daha da kötü tarafı bu anlayışın bir süredir bütün toplumsal alanları etkisi altına almış olmasıdır. Son yıllarda hayatı sadece politik güç ve para olarak gören anlayış Türkiye’de neredeyse bütün politik akımlar içerisinde etkili olmaya başladı. Siyaset Türkiye’de sadece bir sınıfa ait ayrıcalıklı bir iş konumuna geldi; dikkat edin Türk siyasetinde etkili bütün partilerin yöneticileri aynı toplumsal sınıftan geliyorlar.

Neredeyse tamamının hem siyaset yapma bilimleri hem de siyasetten beklentileri neredeyse birebir aynı. Bu çevreler için siyaset toplumun sorunlarını çözmek için insanların bir araya geldiği politik bir süreç değil. Bu sadece söz konusu bir araya gelişin nispeten önemsiz sayılabilecek sonuçlarından bir tanesi sadece.

Fakat Türkiye’de bütün partilerde faaliyet gösteren siyasetçilerin neredeyse tamamının temel kaygısı kendileri ve etraflarındaki bir grup insanın Türkiye’de verili ekonomik ve siyasal sistemden en fazla faydayı elde etmelerini sağlamak.

Bu noktadan bakınca AKP/MHP bloğu ve CHP ve diğer düzen patileri arasındaki temel fark; esasa ilişkin değildir. İktidara gelirlerse belki başlangıçta AKP kadar pervasız davranamazlar, kaldı ki AKP de başlangıçta oldukça dikkatli davranmıştı; fakat daha sonra yüzsüzce kamu kaynaklarını eşe dosta peşkeş çekmekte hiçbir sakınca görmedi.

Her iki parti de Türkiye’nin temel meselelerine birkaç küçük istisna dışında neredeyse aynı bakıyorlar; aralarındaki temel fark kamu kaynaklarının hangi çevreler arasında nasıl paylaştırılacağı ve kimlerin bakan, müsteşar, genel müdür koltuklarında oturacağıdır.

Eskiden insanlar AKP için “çalıyor ama çalışıyor’!” diyorlardı; şimdi “sadece çalıyor!” diyorlar. Türkiye’de toplumsal alanda çok önemli değişimler olmazsa; yani geniş halk yığınları ve kendi öz örgütleri aracılığıyla siyaseten etkili olmazsa; olası bir CHP iktidarında da bir süre sonra benzer bir noktaya geliriz.

Bütün toplumlarda insanların bir harmonide birlikte yaşamasını sağlayan en önemli dinamikler ahlakilik ve sorunların bütün toplumsal çevrelerin yararına çözüme kavuşturma olanağı veren katılımı esas alan demokratik siyasettir.

Günümüz Türkiye’sinde ahlaki alan muazzam hasar almış; demokratik siyaset ise neredeyse yok denecek kadar azdır. Düzen partilerinin tamamı için halk sadece kendilerine iktidar üretmek için seçimden seçime hatırlanan bir basit öğeye dönüşmüştür.

Bir çok insan haklı olarak bu kadar yoksulluğa ve yaşanan sıkıntılara rağmen Erdoğan iktidarının neden bir türlü sona ermediğini merak ediyor; bu duruma kendi içlerinde muazzam bir öfke duyuyorlar.

Bu sorunun iki önemli cevabı var; ve bunlardan hiç birisi sanıldığının aksine öyle çok doğrudan ideolojik nedenlere dayanmıyor. İlk olarak Türkiye’de insanlar hiçbir düzen partisinin iktidara gelirse bir süre sonra AKP’den farklı davranmayacağını düşünüyorlar.

İkincisi ise gerçekten negatif anlamda Erdoğan’ın en başarılı olduğu alan olmaktadır. Erdoğan bütün diğer burjuva partilerinin ve çeşitli güç merkezlerinin temel dinamiğini çok iyi biliyor. Gerilim bir noktaya gelip; iktidarını tehdit etmeye başladığı noktada bu çevrelere çeşitili ayrıcalıklar ve olanaklar vererek kendi etrafında tutuyor.

Türkiye’de başta AKP olmak üzere bütün düzen partileri halkı siyasetin basit bir nesnesine dönüştürürken; Kürtler ve diğer demokratik toplumsal çevreler aksini yapmalı ve halkı siyasetin merkezine almalıdırlar.

Türkiye’de barışı uzun vadede güvenceye alacak, tek gerçek seçenek DEM Parti ve devrimci siyasetin sırtını halka dayaması ve her geçen gün daha fazla halklaşmasıdır. Günümüzün en temel devrimici görevlerinden bir tanesi de budur.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.