Akalazya 

Dersim DAĞDEVİREN yazdı —

  • Yemek borusu ve mide arasında var olan mekanizma işlemediğinde besinler yemek borusunda birikir. Bu mekanizmayı sağlayan yapının işlevsizliği yiyeceklerin yemek borusunda kalarak orada genişlemeye yol açmasını beraberinde getirir. İşte bu kas bozukluğuna akalazya denilir.

Akalazya yemek borusu ile alakalı bir hastalıktır. Yemek borusuna tıp dilinde özofagus denilir. Normalinde besin maddeleri ağızdan, yemek borusuna, oradan da mideye ve ardından bağırsağa geçiyor. Bahsettiğim organlarda bu mekanizmayı sağlayan peristaltik adı verilen dairesel hareketlerdir. Bu hareketlerin düzenli olarak işlemesini organları oluşturan katmanlar arasındaki sinir hücreleri sağlamaktadır. 

Yemek borusu ve mide arasında var olan mekanizma işlemediğinde besinler yemek borusunda birikir. Bu mekanizmayı sağlayan özofagus sfinkteri isimli yapıdır. Bu yapının işlevsizliği yiyeceklerin yemek borusunda kalarak orada genişlemeye yol açmasını beraberinde getirir. İşte bu kas bozukluğuna akalazya denilir. 

Hastalık nadir görülmektedir. Her 100 bin kişiden 1 kişide bu hastalık vardır. Hastalığın her yaşta görülmesi mümkündür. Ancak yaş ilerledikçe hastalığın görülme olasılığı artmaktadır. Hastalık genetik olabilir, fakat enfeksiyon sonucu da oluşabilir. Bağışıklık sistemi hücreleri de bu hastalığa neden olabilir. Aslında bu hücreler vücudu enfeksiyon vb. hastalıklardan koruma ile yükümlüdür. Regürjitasyon, yani yemeklerin ağza doğru geri gelmesi özellikle yatarken ve yemek sonrası artar. 

Hastalar katı ve sıvı besinlerin yutulmasında zorluk çeker. Geğirme, mide ekşimesi, boğazda dolgunluk hissi, göğüs ağrısı, öksürük ve kilo kaybı da hastalığın belirtileridir. 

Hastalığın yavaş ilerlemesinden dolayı tanı çoğu zaman yıllar sonra konulur. Hastalığın hafif seyrettiği vakalarda ilaç tedavisi uygulanır. Yemek borusu sfinkteri bölgesine botulinum toksin maddesini içeren iğne yapılarak kasılmanın, dolayısıyla basıncın azaltılması da bir tedavi yöntemidir. Bu yöntemin etkisi 6-12 ay sonra azaldığı için tekrarlanması gerekir. Genişleticiler de ince bir hortumla bölgeye salınarak kullanılır. Vakaların yaklaşık %70'inde bu yöntemle düzelme sağlanır. Eğer bu yöntem başarılı olmazsa cerrahi tedavi gerekli olur.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.