Bir Temmuz durağı: Rojava
Selim FERAT yazdı —
- Mezra Botan, Temmuz durağına dayanan bir Rojava çehresi. 19 Temmuz 2012 Rojava’dan bugüne, bugünden yarına akan bir tarih. 19 Temmuz, daha öncesinden devraldığı, devrim öncesi niteliksel bir çıkışın devamı oluyor.
Rojava devriminin 11. yılındayız.
Bir Temmuz çıkışıdır Rojava.
Her devrim gibi, Rojava da kendine özgü nitelikler taşıyor.
Türkiye’ye rağmen, 11 yılı geride bıraktı.
Gelecekte de ayakta kalıp kalmayacağıyla ilgili sorulara cevap bulmak zor.
Rojava’da devrim başlıbaşına bir tarih fenomeni.
Her şeye rağmen, Ortadoğu’ya hakim karşı devrim ikliminde böylesi bir devrimin olması;
Bu devrimin Türkiye, Suriye, İran’a rağmen kurumlaşması ve devam etmesine cevap bulmalıyız.
O topraklarda yaşayan halkların kollektif gücüne dayanması bir cevap olabilir.
Konseylere dayanması ve yaşayan topluluklara ve bireylere eşit haklar tanıdığını deklere etmesi de tarihi bir dönüm noktası.
Ancak Rojava Devrimi’ni, yerkürede benzersiz kılan, bu devrimin egemen ataerkil dünyada bir kırılma yaşatmasıydı.
Küçük bir dünya köyü olarak tanımlanabilecek Rojava’da Komünist Enternasyonal’in öncülerinden Clara Zetkin’in hayal ettiği koşullardan biri oluşmuştu:
“Büyük proleter kadın kitlelerinin proletaryanın kurtuluş mücadelesi ile buluşması, sosyalist düşüncenin zaferi ve sosyalist bir toplumun inşası için ön koşullardan biridir.” (Gotha, 1896).
Ve Rojava Devrimi, Kurdistan’ın tüm parçalarından bir araya gelen kadınların katılımıyla gerçekleşen bir kadın devrimi olarak tarihe geçti.
Bu devrimi gerçekleştiren kadınlar, devrimden sonra 4 Nisan 2013’te Kadın Koruma Birlikleri (YPJ) olarak kurumlaştılar.
Daha önce Efrîn Bölgesinde “Şehit Rukên” taburu adını alan kadınlardan oluşan savaşçılar, DAİŞ ve Türk devlet güçlerine karşı savaşarak, dünya kamuoyuna tarihi bir not düşmüşlerdi.
İlgili olanlar gibi ben de Rojava’da akan ırmağın akışını takip ettim.
Ve bana yansıyan son resimlerden biri:
"Kod Adı: Mezra Botan
Adı Soyadı: Çîçek Kiliç
Anne Adı: Gûler
Baba Adı: Sedîq
Doğum Yeri: Silopî-Şirnex
Şehadet Yeri ve Tarihi: 17.06.2023/ Eyn Îsa'' oldu.
Mezra Botan 2015 yılında işgalci Türk devletine karşı YPJ saflarına katılmış.
İnternette gezinirken “ANF Mezra Botan“ notu düşün.
Karşınıza çıkacak “YPJ Kampferin Mezra Botan“ satırlarını tıklayınız.
Burada, “yaşadım, mutluyum, yaşayacağım”a denk düşen duygu ve duruşu simgeleyen Mezra Botan’ın çehresiyle karşılaşacaksınız.
Mezra Botan da Temmuz durağına dayanan bir Rojava çehresi.
19 Temmuz Rojava. 2012 Rojava’dan bugüne, bugünden yarına akan bir tarih.
19 Temmuz, daha öncesinden devraldığı, devrim öncesi niteliksel bir çıkışın devamı oluyor.
Rojava devriminin otuz yıl öncesinde 14 Temmuz’da Kemal Pir, Mehmet Hayri Durmuş, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek, bir işkence laboratuvarı olan Diyarbekir cezaevinde, kendilerini öldüreceklerine inananlara karşı direnmişlerdi.
İroni ya, “Bizi işkenceyle öldüremezsiniz, size bizi öldürme hakkı tanımıyoruz“ gibi bir duruşla, 55 gün sürecek bir ölüm orucunda, inatla ve kararlılıkla gittiler.
Rojava da bir Temmuz durağı. Ayakta kalıp kalamayacağını tayin edecekler, Rojavalılar olacaklar; her şeye rağmen!