Merkezde Rojava var

• Türk silahlarının Güney Kurdistan’da tehdit ettiği alanlar: Rojava ve Kandil. Türkiye sadece silahlı bir güç değil; Hakan Fidan yapılanması, Güney’de böl-yönet politikasını hayata geçirdi. Erdoğan’ın "Özel Sömürge Valisi Hakan Fidan“, KDP’yi de "böl-yönet“ endeksine aldı.

Türk ordusu Güney Kurdistan’da daha çok toprak işgal ediyor.

Köy yerleşim alanları boşaltılıyor. Askeri üsler kuruluyor.

Türkiye Güney Kurdistan’da silahlanıyor.

Güney Kurdistan’da silahlı Türkiye demek, ilk planda Güney Kurdistan’ı, Kuzey Kıbrıs gibi "ikinci yavru vatan“ yapmakla tehdit ediyor. Türkiye Mesrur ve Neçirvan Barzani’ye Kayyum Valisi olarak Hakan Fidan’ı atamış oldu.

Tablo açık.

Türk silahlarının Güney Kurdistan’da tehdit ettiği alanlar:

Birinci derecede, Rojava.

Güney Kurdistan bölgesi Rojava için bir geri çekilme alanı;

Vizesiz bir geçiş kapısı;

Güç devşirme ve uluslararası alanda serbest dolaşıma açılan bir gümrük kapısıdır.

Rojava’ya giden dayanışma grupları uluslararası işçi tugayları, gözlemciler, Güney Kurdistan üzerinden Rojava’ya giderler.

Türk silahlarının tehdit ettiği ikinci alan, uluslararası alanda bilinen kilit adreslerden biri: Kandil. Kandil’de sömürgeciliğe geçit yok!

Türkiye Güney Kurdistan’ı işgal ederek, Kandil’i hedefliyor.

Türkiye sadece silahlı bir güç değil; Hakan Fidan yapılanması, Güney’de böl-yönet politikasını hayata geçirdi.

KDP yönetimini yanına alarak, YNK’yi dize getirmeyi hedefledi.

Erdoğan’ın "Özel Sömürge Valisi Hakan Fidan“, KDP’yi de "böl-yönet“ endeksine aldı.

Hakan Fidan’dan rahatsız olan KDP’ye dayalı kalemlerin pratik siyasi yaşamda kıymeti harbiyesinin olmaması şaşırtıcı değil.

Kurdistan endeksinde KDP’yi milli çerçevede tutmak isteyen yazarların çabası önemli.

KDP de kendi içinde bütünlük oluşturan bir güç değil; böyle olması da Kurdistan bağlamında gelecek için bir şans olarak görülmeli.

KDP’nin kaderini de belirleyen önemli merkez, Rojava olacak.

Rojava sadece Kurdistan’ın tüm parçaları için dünyaya açılan bir merkez değil;

Rojava, Hakan Fidan ile, 2000’li yılların ortalarında Mesut  Barzani’nin Başkanlık Konseyi Başkanlığı yapan Fuad Hüseyni’nin yakasını biraraya getiren önemli bir merkez.

Şimdilerde Irak Dışişleri Bakanı olan Hüseyni’nin NATO zirvesine katılarak, Bağdat ile Hewler arasında mutabakat sağlanması için çaba gösterdiği biliniyor.

ABD’nin Hewler-Bağdat Koordinasyonu’nu sağlama çabaları Türkiye tarafından sabote ediliyor.

Sınır tanımayan Türkiye’ye göz yuman merkezi güçlerden biri de Bağdat Hükümeti.

Türkiye aynı zamanda, Putin’in Türkiye ziyaretiyle birlikte yol açabilceği Türkiye-Suriye veya Erdoğan-Esad yakınlaşmasını hedefliyor.

Erdoğan’ın kaderini de belirleyecek merkezi adres Rojava olacak.

Erdoğan için, Rojava’nın sinonimi Kobanî’dir.

Bunu bilen Özerk Yönetim sorumlularından Hasan Koçer, Suriye hükümetiyle diyaloğa hazır olduklarını dile getirdi. Ve SDG güçleri: "Suriye halkının vizyonunu uluslararası arenaya taşımaya hazır olduklarını“ bildirdiler.

Görünen: Merkez Rojava’yı kazanmak için mutlaka "bedel“ ödenecek.

Rojava’nın düşmemesi için bedel ödeyeceklerin de Rojava’nın düşmesini isteyen gücün de adresi biliniyor.

Ancak "Kobanî düşmedi“ tecrübesi üzerinde yükselen tarihi yazanların boyun eğmeyecekleri yeni bir süreç başlıyor.

Yani, bir yerde mücedele de devam ediyor!