Kim güçlü?

Selim FERAT yazdı —

  • Netanyahu yönetiminin Filistinliler’i de hedef alan siyonist saldırıları; Filistin halkının meşru temsilcisi olmayan Hamas ve Hizbullah’ın, İran eksenine dayanan savaşı da devam ediyor. Filistin halkına dayanan bir öncü gücün olmaması, meydanı savaşan iki güce bırakmış durumda: Siyonistlere ve Şeriatçı Molla Rejimi’ne. Bu tabloya dayalı savaş, yeni biçimler alarak yükseliyor.
  • İran Hizbullah ve Hamas’ı finanse edecek; İsrail’e karşı kullanmaları için roketler verecek… İran büyük bir savaştan kaçınacak. Savaş Lübnan’da yaşanıyor. Bu savaşın bir gücü de, özellikle ABD tarafından desteklenen, yorgun, bitkin; ABD, Almanya ve İngiliz desteğini çekseniz, çökecek.

BM savaşlara paralel toplandı.

Savaşlara neden olan ve savaşan taraflar, bu Genel Kurul’un katılımcıları arasındaydı.

İroni bu ya, bu diplomatik buluşmayı, danışıklı ve güce dayalı bir paylaşım zirvesi olarak görmek, Us’a daha yakın.

Ve bu "tarihi buluşma" devam ederken, 32 yıldır Hizbullah’ın liderliği yapan Hassan Nasrallah öldürüldü.

Tesadüf ya, Erdoğan 24’ünde yaptığı konuşmasında: "Ey BM Güvenlik Konseyi, Gazze Soykırımının önüne geçmek için daha neyi bekliyorsunuz" demişti.

Ve bir "tesadüf" eseri, Nasrallah bu konuşmadan üç gün sonra, doğduğu ülke Lübnan’da İsrail’in hedefi oldu ve Netanyahu’nun deyimiyle "artık bizimle değil".

İran’ın İsrail’e karşı oluşturduğu "Direniş Ekseni"nin karizmatik liderinin planlı çökertilmesi, İran’ı şoke eden bir gelişme olarak kaydedildi.

İran Hizbullah’ın yenilmediğini duyurmakla, Nasrallah’ın yerine başka bir liderin geçeceğinin işaretini verdi.

Olaydan bir gün sonra akşam saatlerinde açıklama yapan Netanyahu: "Tarihi bir dönüm noktası olarak görülecek bir dönemdeyiz" demişti.

İsrailli yetkililer Nasrallah’ın öldürülmesini, 1967 yılında 5-10 Haziran’da Mısır, Ürdün ve Suriye’ye karşı yürüttüğü savaştan sonra, Doğu Kudüs’ü işgal etmesiyle sonlanan askeri zaferin çağrışımı olarak betimlediler.

Ve basın, Nasrallah’ın öldürülmesini "Fırtına Günleri" (Neue Zürcher Zeitung) olarak not etti.

Dahası, bunu "İsrail'in Hasan Nasrallah'ı öldürmesi tüm Ortadoğu'yu değiştirdi" tespiti izledi.

Doğru okuyorum: Lübnan aktüel savaşın merkezidir.

Lübnan, Siyonist güçlerle İran’a bağlı, Filistin halkının başına bela Hizbullah ve Hamas güçleri arasında, karanlık bir tünele itilmiş bulunuyor.

Netanyahu yönetiminin Filistinliler’i de hedef alan siyonist saldırıları; Filistin halkının meşru temsilcisi olmayan Hamas ve Hizbullah’ın, İran eksenine dayanan savaşı da devam ediyor.

Filistin halkına dayanan bir öncü gücün olmaması, meydanı savaşan iki güce bırakmış durumda: Siyonistlere ve Şeriatçı Molla Rejimi’ne.

Bu tabloya dayalı savaş, yeni biçimler alarak yükseliyor.

Ancak bunu Ortadoğu’nun değişmesi olarak değerledirmek, ivedi ve geleceği öngörmeyen bir varsayım.

Tel Aviv Üniversitesi Iranistik Bölümü Başkanı Profesör Meir Litvak daha isabetli bir öngörüye sahip: "İranlılar, İsrail'e misilleme amaçlı saldırılar düzenlemek için Iraklı milisleri ve Husileri kullanacak. İranlılar İsrail'e topyekün savaş ilan etmeden önce çok uzun bir süre tereddüt edecekler".

Yaşam devam edecek ve Nasrallah nasıl 1992’de bir İsrail helikopteri tarafından öldürülen Abbas Musavi’den sonra Hizbullah lideri olduysa, Nasrallah’ın yerine uzun yıllardır sınanan başka bir Hizbullah kadrosu yeni Hizbullah lideri olacak.

İran Hizbullah ve Hamas’ı finanse edecek; İsrail’e karşı kullanmaları için roketler verecek…

İran büyük bir savaştan kaçınacak.

Savaş Lübnan’da yaşanıyor.

Kasabalar boşalıyor. Yüzlerce sivil Lübnanlı, İsrail saldırıları sonucunda öldürüldü.

Ekonomik olarak çökertilen Lübnan’da travma geçiren sivil halk, karanlık bir geleceğin eşiğinde, göç ediyor.

Gündemde olan, Suriye’deki gibi devam eden bir güçlüler savaşı.

Ve bu savaşın bir gücü de, özellikle ABD tarafından  desteklenen, yorgun, bitkin; ABD, Almanya ve İngiliz desteğini çekseniz, çökecek;

Ve bu güçlerin desteğiyle emperyalistleşen Türkiye.

Erdoğan’ın "Hitler Netanyahu" dediğine bakmayın; ondan aşağı kalmayan "Hitler Erdoğan"’ın "Hitler Netanyahu"yu Ortadoğu’da destekleyen tek emperyal güç olduğu hipotezi, bana hiç de şaşırtıcı gelmiyor.

Bilinmeli: Aksesuardaki görüntü yanıltıcıdır!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.