Din, siyaset ve laiklik

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Türkiye’de yıllardır sahte bir laikçilik oynanır. “Kışlada, camide ve okulda siyaset olmasın” denir ama siyasetin en kabasından en incesine hepsi de en başta bu üç yerde yapılır.

Türkiye’de yıllardır sahte bir laikçilik oynanır. “Kışlada, camide ve okulda siyaset olmasın” denir ama siyasetin en kabasından en incesine hepsi de en başta bu üç yerde yapılır.

Düşünün:

Kuruluşundan bu yana devletin temelinde kışla-asker yok mudur?

Cumhuriyetin ayarı bozuldukça “balans ayarı”nı kimler yapar?

Bu kadar darbe ve darbe teşebbüsünden sonra kaç gerçek suçlu yargılanmıştır?

“Dış düşman”a karşı vatanı savunduğu iddia edilen ordu, bütün ordular gibi içerideki düşmana yani muhalefete karşı kullanılmıyor mu? Zaten ordunun konumlanışı bile İşçilerin-komünistlerin, Kürtlerin ve Alevilerin direnişini ezmek üzere planlanmıyor mu?

Daha somut soralım:

Her darbede, sıkıyönetimde kimler zindana atılıyor, kimler eziliyor?

Komünistler, Kürtler ve Aleviler değil mi? Bahane ne olursa olsun sonunda kabak ezilen toplumsal kesimlerin ensesinde patlamıyor mu?

Karşı devrimin silahlı gücü ordu ise silahsız gücü de Diyanet İşleri Başkanlığı ve dinci-tarikatlar, örgütlerdir. Cumhuriyetin kuruluşunda yönetimle çelişkiye düşen padişah yanlısı dinci örgütler tasfiye edilmiş olsa da, kısa süre sonra Diyanet İşleri Başkanlığı’nda toplanan dini akımlar devletin dayanağı olmuştur. Sovyet Bloku’na ve yükselen sol muhalefete karşı NATO’nun Ilımlı İslam’ı destekleyip öne çıkarma stratejisine uygun olarak, dinci akımlar desteklenmiştir. Bu politika Orta Doğu’daki İslam ülkelerinde İhvan-ı Müslimin(Müslüman Kardeşler) gibi örgütleri ortaya çıkarmıştır. Bu örgütün merkezi taa o zamanlar Türkiye olarak seçilmiştir. Türkiye’de eski tarikatların canlandırılması dışında, yeni yeni birçok ırkçı-dinci karışımı akım örgütlenmiştir. Son yetmiş yılda sola karşı her saldırıda, her katliamda bu akımlar muhaliflerin üstüne sürülmüştür.

İttihatçıların ortaya attığı “Türk milletindenim, İslam ümmetindenim, Avrupa medeniyetindenim” sloganı ışığında sola karşı geliştirilen Türk-İslam sentezi, 12 Eylül askeri faşist darbesi tarafından tamamına erdirilmiş ve sonuçta AKP diktasına dönüşmüştür. AKP diktasının teşvik ve yönlendirmesiyle, aslında İslam’da olmadığı söylenen ruhban sınıfı adım adım oluşturulmuş ve piyasaya sürülmüştür. Bu kafayla Yeni Osmanlı, hilafet rüyaları görülmüş ve DAİŞ ile suç ortaklığına girilmiştir.

Cübbeli Ahmet, Sarıklı Kel Mehmet, Ayasofya İmamı, Halil Konakçı vd. derken her Cuma bir hocanın fetvaları gündeme gelmektedir. Bu arada intihar eden ya da ettirilen imamlar da oluyor. Dikkat ederseniz susturulan, sesi kısılan muhalefetin yerine her gün konuşan ya da konuşturulan, gündeme sokulan bir başka hoca ve fetvaları gündeme getiriliyor. Sanki her biri bir siyasi lider gibi ahkam kesiyor. Susan siyasetçilerin yerini onlar alıyor.

Ne demişlerdi: “Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker” değil mi?

Şimdi, başkan Kılıçlı Ali Paşa komutasındaki Diyanet İşleri kılıcını çekmiş bulunuyor. Diyanet teşkilatı içindeki her eğilim de birbiriyle çelişki içinde. Camiler eski sol örgütlerin derneklerine dönmüş durumda. Yakında örgüt kavgaları gibi cami kavgaları başlarsa şaşırmayın. Artık, Erdoğan’ın cami önünden hatta içinden yaptığı siyasi çağrılara Diyanet İşleri Başkanı’ndan sonra hevesli imamlar da katılmış bulunuyor. Ümmet, her Cuma hangi hoca ne kampanya açacak diye bekliyor. Medya da bunu köpürtmeye hazır zaten.

İdeolojikleşen ve derneğe dönen camilerden uzaklaşan samimi dindarların da örgütlenmeleri, kendi camilerini kurmaları kaçınılmazdır. Bu belki de hayırlı olacaktır. Yıllardır kapatılsın dediğimiz Diyanet İşleri kendi kendini bitirip tasfiye etmedikçe bu konular da çözümlenmeyecektir.

Kobanê davası başta gelmek üzere her yere müdahil olmaya kalkışan Diyanet İşleri, ırkçılığa karşı tavır koymalı ve önce kendisine müdahil olup paçasını toplamalıdır.

Yoksa halk ve en başta samimi dindarlar Diyanet İşlerine müdahil olmalıdır.

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.