İnsanlık ölüyor

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Biz şu ya da bu örgütü değil, ezilen tüm halkları ve onların yaşama hakkı başta olmak üzere tüm temel insan haklarını savunmalıyız.

İsrail işgaline ve siyonizmin zulmüne karşı Filistin halkının direnişi yetmiş yıldır sürüyor. Bu yetmiş yılda BM bu konuda bir çok karar aldı. Ama bunların hiç biri uygulanmadı. Siyonistler dışındaki milyonlarca ilerici Yahudi de İsrail içinde ve dışında Filistin halkının haklarını savunuyor ve soruna barışçı bir çözüm bulunmasını istiyor.
Bu sorunun çeşitli çıkar odaklarının manipüle etmesiyle çözümsüz bırakılması sonucu kan akmaya devam etti. Onbinlerce masum insanın kanı aktı. Hala daha da akmaya devam ediyor. Hastaneler-okullar demeden, sivil-asker demeden her yer hedef alınıyor. Hiç bir ahlaki, siyasi kurala uyulmadan savaş sürüyor. Sorunu çözümsüz bırakan bölgenin ve dünyanın büyük devletleri hala daha bu savaştan nemalanmak derdinde. İşgalci İsrail devleti bir yana, en başta bölgenin Müslüman ve Arap devletleri Filistin halkının özgürlüğüne saygı duymuyor. Tam tersine onları manipüle etmeye çalışıyor. Bu durumda soruna çözüm bulmak yerine trajediye seyirci kalıp ölü saymakla yetiniyorlar. Ölüleri ve acıları yarıştırmak insanlık ve ahlak dışıdır. Bu konuda en insani çözüm BM çağrılarına uyarak barışçı bir çözüm yolu bulmaktır.
Yıllar önce katıldığı bir toplantıda, konuşmacıların çevre kirliliği, doğanın ölmesi üzerine yaptığı vurgulara dayanamayan Fidel Castro, “Arkadaşlar, hepsinden önemlisi insanlık ölüyor” diye uyarmıştı. Ölen sadece sayıları verilen insanlar değildir. Bir sayıdan ibaret hale gelen-getirilen insanlıktır.
“Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze'ye "hızlı ve engelsiz insani erişim" talebinde bulundu; İsrail ile Hamas arasındaki savaşın 13. gününde "acil insani ateşkes" çağrısı yaptı.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile Kahire'de düzenlenen basın toplantısında konuşan Guterres, "Uluslararası insani hukuka saygı gösterilmelidir. Acilen gıda, su, yakıt ve ilaca ihtiyacımız var, hem de çok fazla ve sürdürülebilir bir şekilde ihtiyacımız var" dedi. 
İsrail ordusu ve Hamas'ın sorumluluğunu reddettiği Gazze'deki hastaneye yönelik saldırıya değinen Guterres, "Sivillerin korunması esastır. Hastanelere, okullara ya da BM altyapısına yönelik saldırılar uluslararası hukuka aykırıdır" şeklinde konuştu. 
Hamas'ın saldırılarına atıfta bulunan Guterres, "Bu saldırılar ne kadar dehşet verici olursa olsun, Hamas kontrolündeki bölgede yaşayan 2.4 milyon Filistinlinin toplu olarak cezalandırılmasını haklı gösteremez" ifadelerini kullandı. 
BM Genel Sekreteri, "Hamas, rehineleri koşulsuz olarak serbest bırakmalı ve İsrail, Filistinlilere hızlı ve engelsiz insani yardım erişimini garanti etmelidir" dedi.
İsrail’in Gazze’de kuşattığı Filistinlilere sahip çıkmak her devrimcinin ve bütün ezilenlerin görevidir. Ama bu bile çarpıtılıyor ve tartışma konusu yapılıyor.
Biz, nasıl ki Siyonistlere kızıp masum İsrail halkına düşmanlık yapmıyorsak, antisemitist eğilimlere prim vermiyorsak, bazı örgütleri öne çıkartıp Filistin halkına da düşmanlık yapamayız.
"En önemlisi, dünyanın neresinde olursa olsun her haksızlığı kendinize karşı yapılmış gibi hissetme kabiliyetinizi koruyabilmenizdir. Bu bir devrimcinin en önemli özelliğidir." (Ernesto Che Guevara)
Biz şu ya da bu örgütü değil, ezilen tüm halkları ve onların yaşama hakkı başta olmak üzere tüm temel insan haklarını savunmalıyız.
Kürtler ve Filistinliler Orta Doğu’daki insanlık dışı işgalin ve paylaşımın kurbanı olan iki halktır. Her ne pahasına olursa olsun dayanışmaları ve ortak mücadeleleri zorunludur. Yoksa ikisinin de acıları dinmeyecektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.