‘Rüya’nın dışındakiler
Kültür/Sanat Haberleri —
- Fotoğrafçı Matt Black, aç kalmamak için kanını satan, evinde suyu olmayan, kuraklıkla boğuşan yoksul çiftçilerin sesleri, yüzleri ve hikayelerinin peşinde koştu. ‘Amerikan Rüyası’ dışında kalanları doğrudan, insani ve filtresiz gösteren Black, “Bakmak için çok zaman harcadım” diyor.
İSMET KAYHAN
Yoksulluğu belgelemek için yıllarını veren Amerikalı fotoğrafçı Matt Black’in ‘American Geography’ serisi, ‘Amerikan rüyası’ mitini yıkan fotoğraf projelerinden sadece biri. Ülkenin en yoksul bölgelerinden olan California’daki Central Valleyli bir fotoğrafçı. Black, ‘Fareler ve İnsanlar, ‘Gazap Üzümleri’ kitaplarının yazarı ve hemşerisi John Steinbeck ile fotoğrafçı Dorothea Lange’den esinlenerek ülkeyi baştanbaşa fotoğraflamak için neredeyse 30 yılını harcadı. 2015-2020 arasında çektiği fotoğrafları ise bir kitapta topladı.
Black, kitap projesinde, ‘yoğunlaştırılmış yoksulluk’ kavramından hareket ederek ülke haritasına bazı noktalar yerleştirdi. Bu, yoksulluk oranının yüzde 20’den fazla olduğu yerler için kullanılan bir kavram. Sonunda, harita yüzlerce noktanın birbirine bağlandığı bir ağı gösterir oldu. Bu noktaların her biri arasında ise yalnızca iki saat mesafe vardı. Bu da ülkenin büyük bir çoğunluğunun, bilinenin aksine kronik bir yoksullukla mücadele ettiğini gösteriyordu.
Rüya değil yalan
Amerika’nın yoksul bölgelerine yaptığı bu seyahatler boyunca gördüklerini Matt Black, şu sözlerle özetliyor: “Amerikan rüyası artık işe yaramıyor. Ve insanlar öylesine ortalıkta dolaşan; hayatlarını, kendi suçlarıymış, kişisel başarısızlıklarının sonucuymuş gibi hissederek yaşayan kurbanlar gibi. Bu yüzden bu ideolojiye meydan okuyorum! Buna dayanamıyorum. Amerikan rüyası, Amerikan yalanı. Bir sisin ardından dünyayı görmeye çalışıyoruz.”
Black, daha 17 yaşındayken Kaliforniya'nın Central Valley bölgesinde yerel bir gazetede çalışmaya başlar. Küçük bir gazeteydi ve bir karanlık odası vardır. Blind-magazine’deki habere göre zamanla fotoğrafçılığa aşık olan Black, "Şimdi geriye dönüp baktığımda, bunun benim fotoğrafçılığa giriş yolum olmasından çok memnunum" diyor. Okuldan sonra, fotoğraf çalışmalarının odak noktası haline getireceği Central Valley'e geri dönen Black, “İnsanların Kaliforniya'nın ne olduğuna dair belli bir fikri var. Ama Central Valley kırsal ve yoksul. Ülkenin en yoksul bölgesi. Kaliforniya'nın tam tersi. Dolayısıyla bu tür bir çelişki ve aidiyetsizlik duygusu çalışmalarımda odak noktası haline geldi. Central Valley ile eyaletin geri kalanı arasındaki mesafeyi vurgulamaya çalıştım" diye de ekliyor.
Yola koyulma fikri
Black, 2013 ve 2014 yıllarında bölgeyi yeni bir bakış açısıyla fotoğraflamaya başlar: Central Valley'deki yoksul toplulukları fotoğrafik olarak haritalama fikri üzerine kafa yorar. Bu yaklaşım ve ardından gelen çalışmalar sayesinde, kitap projesi Amerikan Coğrafyası’nın (American Geography) fikri doğar. Black için Amerika'da Central Valley gibi başka kaç yer daha vardı; projeyi canlandıran temel fikir buydu. Amerikan Rüyası'nın dışında kalan başka kaç yer olduğunu bulmak için yola koyulduğunu söylüyor.
Bu fikir 2013 ve 2014 yıllarında şekillenirken Black, yoksulluk projesi için ülke çapında bir gezi yapmayı planlar. Ancak kısa süre sonra tek bir seyahatin yeterli olmayacağına karar verir ve şöyle belirtir: "O noktadan sonra, 2015'te, fikir ülke çapında tek bir gezi yapmaktı. Ancak o ilk seyahatten sonra her yere gitmeye çalışma fikrine takıntılı hale geldim. 2020'ye kadar her yıl bir gezi yaptım."
Yoksulluğu keşfetmek
Pek çok fotoğrafçı bakmak ve fotoğraflamak için yolculuklara çıkmıştır. Ve bunların çoğu nispeten plansız maceralar olmuştur… Yol onları nereye götürürse oraya gider ve yol boyunca gördüklerini kadrajlarıyla ölümsüzleştirmeye çalışır. Ancak Black planlamasında ve rotalarında çok daha titizdir. Bu gelişigüzel bir yol gezisi olmayacaktır. Bir söyleşinde fotoğrafçılığını "Bakmak için çok zaman harcıyorum" sözleriyle anlatıyor.
Black, ülke çapındaki ilk seyahatini planlarken, gözardı edilmiş yerlere gitmek istiyordu. Yoksulluğun sadece bir yerin ekonomisini değil, o bölgelerde yaşayan insanların sosyal dokusunu da nasıl etkilediğini keşfetmek istiyordu. Böylece, seyahat ederken takip edebileceği bir harita oluşturmak için yüzde 20’nin üzerinde yoksulluk oranına sahip yerleri aramaya başlar. Ancak uygun kasabaları araştırıp haritasında işaretlediğinde, bulduğu şey karşısında şok olduğunu şu sözlerle ifade eder: "Derin yoksulluk korkunç boyutlardaydı. Dünyanın en zengin ülkesinin en zengin eyaleti olan Kaliforniya’da evlerinde akan su olmayan insanlar var."
Keşif için kolları sıvayan Black, “Bir kasabanın yoksulluk oranının yüzde 20'nin üzerinde olması, bu yüzden bu kasabaları araştırmaya ve onları sürekli bir rotada bir araya getirmeye başladım. İlk haritayı 2015 baharında tamamladım ve bu tür bir haritanın mümkün olduğunu görmek bile bir keşifti" diyor.
Ezilmiş sigara paketleri
Black, ilk yolculuğunda arabayla seyahat ederken, ikinci yolculuğunda ise otobüsle gidip gelmeyi tercih eder. Bu, fotoğraflamak istediği dünyanın içine girebilmesinin bir başka yoluydu. Bazen yılın yarısından fazlasını yollarda geçirdi. Black, yoksulluğu fotoğraflamak için kilometrelerce yol kat ederken bir yandan da günlük tutar ve bu günlüklerden bazılarını kitaptaki fotoğraflarının arasına serpiştirir. Kitapta ayrıca yol boyunca çöpler, ezilmiş sigara paketleri, otostopçu tabelaları, tek kullanımlık yemek kapları ve elbise askılarını görmek mümkün. Fotoğraflar birleştiğinde, aşırı yoksulluğun ülkenin her yerinde bulunduğunu basit ve gerçekçi bir şekilde gözler önüne seriyor.
‘Rüya’nın dışındakiler
Dört bölüme ayrılan kitabın tamamı Amerika'daki yoksulluğun ve Amerikan Rüyası'nın dışında yaşayanların hayatlarının iç karartıcı bir kroniği olmuş. Ancak Black sadece kitapla yetinmiyor seyahat ederken kullandığı haritaları, çalışma hakkındaki denemeleri, röportajlar ve videolar içeren "Amerikan Coğrafyasını Okumak" web sitesiyle de birleştirerek kamuoyuna sunuyor. Kitap ve web sitesi birlikte ele alındığında Amerika'da pek çok insanın evlerine ve yaşamlarına bu kadar yakın olduğunu kabul etmek istemediği yoksulluk durumunun gerçekliğini rapor ediyor.
Aidiyet ve adalet
"Yoksulluk ekonomiden daha fazlasıdır” diyor Black ve ekliyor: “Aidiyet, dışlanmışlık duygusu karşıtlığıyla ilgilidir. Yoksulluğun ardındaki insanlık durumu ve bunun neden böyle derin yaralar açtığıyla ilgilidir. Yoksulluğu ölçmenin nesnel yolları vardır, ancak bu yollar da asıl noktayı kaçırmaktadır. Nihayetinde mesele aidiyet ve adaletle ilgilidir ve şu anda Amerika'da durum hiç de öyle değil."
Yoksulluktan daha fazlası
Matt Black için Amerikan Coğrafyası, yoksulluğun belgelenmesinden çok daha fazlası. Bu onun için aynı zamanda, insanların yoksulluğa bakışını değiştirmenin ve yoksulluğu daha iyi anlamanın bir yoludur.