Yeni anayasa

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Esas olan siyasette rasyonele dönebilmektir. Bu da yeni bir anayasa için öncelikle ciddi bir yol temizliğini zorunlu kılıyor. Tek tek mağdur kişilerden ziyade, tecridin kaldırılması ve hastalardan başlayıp tüm siyasal tutsakların serbest bırakılması bunun ilk adımı olmalıdır.
  • Demokrasi pazarlıklarla elde edilecek ya da egemenler tarafından bahşedilecek bir nimet değildir. Bugün gündeme gelen anayasa değişikliği mücadelenin doğrudan ürünüdür. Mücadele güçlendikçe de demokrasi gelişecek, güçlenecek ve yerleşecektir.

Daha geçen sene, cumhuriyetin birinci yüzyılı şatafatlı törenlerle kutlanıyordu. Ama bu abartılı ve şatafatlı kutlamalar sanki birinci yüzyılın sonunda girilen çıkmazı gizlemek, tıkanmayı aşmak içindi.

2023 yılındaki genel, 2024 yılındaki yerel seçimler AKP-MHP çamur ittifakının artık halk tarafından reddedildiğini açıkça gösterdi. Yine 2024 Newroz ve 1 Mayıs kutlamaları bu iradenin tescil edilmesi oldu. Anketler ve aynalar Erdoğan diktasına artık yeter diyor. Diyor ama Erdoğan bunu görüp kabul ediyor mu yoksa yeni bir manevrayla hala iktidarını uzatmaya mı çalışıyor?

Gündeme getirilen yeni anayasa önerileri ve Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı ile görüşmesi ve iade-i ziyaret isteği bir bahar havası estirmiş bulunuyor.

Her ne kadar çamur ittifakının anayasa-yasa ve hukuk tanımaz geçmişi, Bahçeli’nin seçimlerden sonra ifade ettiği “Bu devlet sandıkla kurulmadı” zihniyeti, Van belediyesini gaspetme girişimleri halka umut vermek yerine umutlarını kıracak açıklamalardır. Ama öte yandan kendileri de görüyor ki, içeride ve dışarıda onlar için deniz bitmiş, gemi karaya oturmuştur. Karadaki canhıraş feryatlarla, çırpınmalarla yüzmeleri ya da gemiyi yüzdürmeleri olanaksızdır. Lafla, palavralarla peynir gemisinin yürümediği bir daha görülmüştür.

2024 Newroz’u ve 1 Mayıs kutlamaları da göstermiştir ki, toplumun en dinamik güçleri işçi sınıfı ve Kurdistan Özgürlük Hareketi’dir. Her iki harekete de damgasını vuran kadınlar ve gençliktir. Bunu dikkate almayan, çamur zihniyetinin, bu dinamiklere yani halka karşı savaş açan gerici bir zihniyetin iflah olması olanaksızdır.

Özgür Özel haklı olarak “Giyeceksek yeni elbise alalım” demektedir. Kirli geçmişindeki sabıkaları boyunu aşan bir çamur cephesine güvenmek ya da umut bağlamak gerçekçi değildir. Ama diyalog kapısının açılması ve değişim ihtiyacı önemlidir. Bir kere bu yol açılırsa gelişmelerin seyri halkın gücüne ve mücadelesine bağlı olarak gelişecektir. Siyasi mücadelede belirleyici olan pazarlık ve anlaşmalardan çok kitlelerin kendi özgüçleriyle ve istemleriyle geliştirdikleri mücadeledir. Tarih boyunca bu böyle olmuştur, bugün de böyle olacaktır. Burada karşı tarafın samimiyeti ve ciddiyetinden çok muhalefetin ciddiyeti ve mücadele gücü belirleyici olacaktır. Zaten bu değişimi gündeme getiren de halkın bu direnişi ve gücü olmuştur.

Mehmet Şimşek, Erdoğan iktidarı adına “Ekonomide rasyonele dönüş” hareketi başlatmıştı. Bu politikanın Erdoğan’ın irrasyonel ekonomi politikası karşısında ne kadar çözüm olacağı ayrı bir konudur. Ama esas olan siyasette rasyonele dönebilmektir. Bu da yeni bir anayasa için öncelikle ciddi bir yol temizliğini zorunlu kılıyor. Tek tek mağdur kişilerden ziyade, tecridin kaldırılması ve hastalardan başlayıp tüm siyasal tutsakların serbest bırakılması bunun ilk adımı olmalıdır. Böyle somut adımlarla yol temizliği başlamadıkça gerisi palavradır.

Kulislerdeki dedikodulardan daha çok, halk hareketindeki gelişmeler toplumu ileriye taşıyabilir.

Artık her gün Newroz, her gün 1 Mayıs ruhuyla, “Her yer Taksim, her yer direniş” ruhuyla halklarımız kendi öz talepleriyle yeni anayasa oluşumuna damgasını vurmalıdır. Yoksa memleketi bu hale getirenlerden demokratik gelişme ummak ölü gözünden yaş beklemektir ki, umutsuz bir beklenti ve ham hayal olur.

Halkın mücadelesi geliştikçe yeni kazanımlar elde edilecek ve demokratikleşme gelişecektir. Zaten demokrasi pazarlıklarla elde edilecek ya da egemenler tarafından bahşedilecek bir nimet değildir. Bugün gündeme gelen anayasa değişikliği de bu mücadelenin doğrudan ürünüdür. Bu mücadele güçlendikçe de demokrasi gelişecek, güçlenecek ve yerleşecektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.