Alevilerin yaşayageldikleri sorunun nedenleri

Demir ÇELİK yazdı —

  • Bugün birçok Alevi mekânı ve kurumu, inanç kurumuyuz diyerek siyasal çalışmalara kendisini kapattığından, toplumun meşru talepleri karşılanmadığı gibi, Alevi canlarımız devletin elit siyasetçilerine ve siyasal partilerine muhtaç bırakılmışlardır.

Aleviler bugün derin bir açmazla karşı karşıya kalmışlardır. Derin açmazı yaşayan Alevilere dayatılan kültürel soykırımı da göz önünde bulundurduğumuzda sorunu tespit etmek kadar çözüme odaklanmak yapılması gerekendir.

1- Ulus- devletin müdahalesi: Osmanlı yıkıntıları üzerinden, Türk ulus devletini kurmak isteyen İttihat ve Terakki zihniyeti, Kürtlere ve Müslüman olmayan Kürt Alevilere yönelir ve onları soykırımlardan geçirir. Koçgiri soykırımı ile başlayan bu süreç yirmi yıl boyunca soykırımlarla devam etmiş, sonraki yıllar boyunca, ‘tamamlanmamış görev’, ‘bitmemiş suç pratiği’ anlayışıyla hareket edilmiştir.                                           

Mart 1924’de Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kuran Kemalizm, bununla yetinmez, 1925’te Tekke ve Zaviyeleri kapatarak, Ocaxlar üzerinde mutlak denetimi sağlar. Ocax Pîrlerine birer Kuran ile İslam’i kurallara göre cenazenin kaldırılması tamimini gönderir. Yüzyıllık ulus- devlet sürecinde Aleviler dört önemli kırılma yaşarlar.                                                                 

a- Ulus-devlet inşa dönemi(1915-1950): Çok uluslu, çok dinli ve çok kültürlü imparatorluktan homojen ulus yaratmak isteyen tekçi ve katliamcı zihniyet, halklara ve inançlara katliam ve soykırımlarla Türk ve Sünni İslam olmayı dayatır. Bu amaçla hareket eden Kemalizm, 1924 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurar. Böylelikle devlet, dini ve inançları denetim almış oluyordu.                                           

b. Kentli toplumsallık dönemi (1950-1980): Ulus devlet inşa sürecinde aile, akraba, ocax, cemaat ve aşiret bağlarıyla şekillenen bir toplumsallık söz konusuydu. Sanayileşme ve teknolojik gelişmelerle birlikte kırsal kesimden kentlere yapılan kitlesel göç beraberinde Alevi toplumsallığının parçalanmasını da hızlandıran olur.

c- İktidar İslam'ın iktidara taşınma dönemi ( 1980-?): 12 Eylül faşist darbesi ile toplumsal, siyasal ve kültürel aydınlanma hareketleri büyük oranda darbelenir, Alevilerin, bilgilenme ve iletişim araçları ellerinden alınır, Alevi çocukları zorunlu din derslerine tabi tutulurlar.                         

d- Küreselleşme süreci: Kapitalist modernitenin bencil, bireyci, toplum dışı kuşatıcılığının yaşandığı dönemdir. İnancın kentleşme ve küreselleşme karşısında tutunamaması, Ocax ve Pîrlik kurumunun dağıtılması sonucu Aleviler, kendilerini egemen kültür değerleri ile tanımlamaya ve ona eklemlenme durumunda kalırlar. Yüz yılı bulan bu dönüştürme hamlesi Selçuklu- Osmanlı döneminin dönüştürme ve başkalaştırmasından daha ağır travmalarla devam eden bu müdahaleler neticesinde, Aleviler hakikatlerinden, sosyal ve kültürel değerlerinden ve inancından hızla uzaklaşır ve yabancılaşırlar.

2- Yapısal nedenler: Güneş kozmogonisinin döngüselliği, dört anasır maddenin (toprak, su, hava ve güneş) kendinden yaşamı var ettiği Aryenik kültür kodundan beslenen inanç, kendisini Ocax (Pîr, Ana-Raywer-Talıp), aşiret ve jîyar û diyar üzerinden ve musahiplik ve kirvelik kurumsallığıyla toplumsallaştırmış ve bugünlere taşırmıştır.

a- Ocaxlar sisteminin dağıtılması,

b- Aşiretler konfederasyonun parçalanması,.

c- Jiyar û diyarlardan ve kutsal mekanlardan koparılma,

d- Musahiplik ve kirvelik gibi kurumların işlevsiz kalmaları sonucu egemen dinin ve kültürünün etki alanına giren Alevilik, kapitalist modernitenin kuşatıcılığına maruz kalarak ciddi düzeyde yabancılaşma ve başkalaşıma uğrar.

3- Kurumsal nedenler: Bugün birçok Alevi mekânı ve kurumu, inanç kurumuyuz diyerek siyasal çalışmalara kendisini kapattığından, toplumun meşru talepleri karşılanmadığı gibi, Alevi canlarımız devletin elit siyasetçilerine ve siyasal partilerine muhtaç bırakılmışlardır. Hâlbuki devlet ve iktidar dışı olan Alevilerin muhalif olmaları, siyasal ve sosyal faaliyetler içinde olmaları işin doğası gereğidir. Kendisini demokratik siyasetten uzak tutanlar, bilmeden egemene alan açmışlardır. İnancın devlet ve iktidar dışı stratejisi ile sürece yaklaşılmamış, döneme uygun örgütlenme gerçekleştirilmemiş, kurumsallaşmaya gidilmemiş, çalışmalar bireylerin niyetine ve özel yeteneklerine terk edilmiş, kapitalist modernitenin kuşatıcılığından kaynaklı sorunlar yaşanmaktadır.

4- Bizden kaynaklı nedenler: Devletçi sistemin zor ve ideolojik aygıtları ile dışarıdan binlerce yıldan beridir yapılan müdahaleleri yetmezmiş gibi, içeriden de biz aydınların neden olduğu sekter ve yanlış yaklaşımlarımız sonucu Yol yürütülemez, inanç yaşanmaz olur. Bütün bunların sonucu olarak Aleviler bugün derin bir açmazla karşı karşıya kalmışlardır. Derin açmazı yaşayan Alevilere dayatılan kültürel soykırımı da göz önünde bulundurduğumuzda sorunu tespit etmek kadar çözüme odaklanmak yapılması gerekendir. Bu amaç doğrultusunda haftaya çözüme dönük düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.