İşçi hareketinde canlanma ve sonrası

Ziya ULUSOY yazdı —

  • Kadroların kararlılığını ve devrimci coşkusunu geliştiren etkenlerden biri bilinç ise, diğeri yeni yeni kitlelerin mücadeleye katılmaları ve kitlelerin daha ileri mücadele biçimlerine geçmeleridir.

2022 ve bugünkü işçi eylemleri kısmi dalgaları, sınıfın gerilemiş mücadelesinde yeniden canlanma yaratıyor. Bununla sınırlı kalmıyor.

Öncelikle sınıfın değişik kümelerinin mücadele özgüveni kazanmasını sağlıyor, sınıfın genel eylemlerine giden yolu inşa ediyor.

Bu süreç iki temel faktöre bağlı olarak şekillenecek. Birincisi Erdoğan faşizminin – doğrudan siyasi alandaki gözü dönük saldırıdan farklı olarak- temkinli saldırısını, süreç içinde yasaklar ve polis/jandarma terörüyle yoğunlaştırma derecesi ile patronların işçilere, öncülerine kıyım saldırısının sertlik ve yoğunluk derecesi temel bir rol oynayacak.

Erdoğan ve patronlar saldırılarını temkinli bir şiddetlendirmeyle süreci gözetlemeye çalıştılar. 

İşçi eylemlerinin bir süre sonra duraklayacağı veya genelleşmeden aralıklı tekil direnişlerle hız kaybedeceği, sönümleneceği beklentisiyle hareket ettiler.

İkinci temel rolü, komünist, devrimci, reformist sosyalist hareketin, işçi direnişlerini örgütleme kararlılığı, iradesi ve yaygınlaştırma yeteneği oynayacak.

Dünden başlayarak, gerek iradi-örgütleyici müdahaleler, gerekse ne yapmak gerektiğine ilişkin tartışmalar bu ikinci faktörün iradi çabası.

İşçi eylemleri daha çok sendikal örgütlülüğün olmadığı işyerlerinde patlak veriyor. İşçiler gerici sendika aristokrasisine, uzlaşıcı sendikacılığa, İslamcı-faşist sendikacılığa büyük oranda uzak duruyor. Mücadeleci bağımsız sendikalara, yol göstermeleri veya örgütlenmek için başvuruyor.

Vurgulamak gerekir ki, komünist ve devrimci hareketin işçilerle bağları zayıf. Komünist, devrimci iddiaya sahip parti ve sendikalar, işçilerin bu mücadeleci eğilimini değerlendirebilmeli. İşçilerle bağları güçlendirmek ve mücadeleci sendikalaşmalarını sağlamak için işçi hareketinin içinden çalışma imkanı olarak güncel mücadeleleri değerlendirmeyi başarmalılar.

Burjuvazi işçi direnişlerinde öncü işçileri kıyıma uğratmada onyılların birikmiş karşıdevrimci deneyimine sahip. Bu olası kıyımı  mutlaka önleme kararlılığıyla mücadele yönlendirilmelidir. Bu yolla öncü işçilerin yarının mücadelelerinde deneyimli olarak rol almaları sağlanabilir ve hem de yarına ilişkin olarak öncülüğe soyunacak işçiler özgüven kazanmış olur.

Diğer yandan gerek işçi kitleleri, gerekse toplumsal kesimler üzerinde İslamcı, şovenist milliyetçi, ulusalcı ideolojik abluka gericilik yıllarının birikimi olarak nispeten güçlü. Bu etki iki yönde burjuvazi ve faşizm tarafından aktif olarak kullanılmaya çalışılacak. En geniş işçi kitleleri üzerinde yanıltıcı- uyutucu olarak bundan sonra da kullanılacak. Fakat dahası bu etkinin daha örgütlü bölümü grev kırıcılığında, “bölücü” demagojisiyle Kürt düşmanı ve “terörist” demagojisiyle devrimci düşmanı, güncelde yükselen göçmen düşmanı linç hareketlerinde kullanılacak.

Komünist ve devrimci iddialı hareket, hem faşist çetelerin saldırganlığına karşı işçilerle birlikte direnmeli, hem de gericiliğin üç tonuna karşı devrimci ve enternasyonalist bilinci yayma açıklığı ve kararlılığıyla hareket etmeli.

Öncü özneler, işçi sınıfı eylemlerinin daha fazla içinde yer alarak işçi kitlelerinin güvenini kazanma yoluyla ve mücadelenin işçileri eğitici rolünü değerlendirerek, faşist ve gerici siyasi etkiyi kırabilirler, kırmalıdırlar.

Komünist ve devrimci hareket, işçi eylemleriyle içeriden kaynaştıkça ve işçi eylemlerini yaygınlaştırdıkça, işçi hareketi büyüyüp güçlenecek. Aynı zamanda Komünist ve devrimci hareketin bugünkü zayıflığının önde gelen temel nedeni olan işçi kitleleriyle bağlarının zayıflığını giderecek, oradan beslenerek güçlenecek. Kadro ve sempatizanlarının örgütlü çalışmasının verimliliği yoluyla devrimci mücadelede daha kalıcı olmalarını sağlayarak, tasfiyeciliğe karşı da başarı kazanacak. Unutmayalım, kadroların kararlılığını ve devrimci coşkusunu geliştiren etkenlerden biri bilinç ise, diğeri yeni yeni kitlelerin mücadeleye katılmaları ve kitlelerin daha ileri mücadele biçimlerine geçmeleridir.

Komünist ve devrimci hareket, işçi hareketini güçlendirici ve kendisinin güçlenme yolunu tutarken, bazı reformist sosyalist partilerin izlediği şovenizme taviz verme yolunu asla tutmamalı, faşizme, şovenizme ve işgallere karşı proletaryanın tavizsiz enternasyonalist yolunda yürümeye devam etmelidir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.