Kandil’e savaş, faşizm ve işçi
Ziya ULUSOY yazdı —
- Erdoğan-Bahçeli çetesi, saldırılarını geniş ve kalıcı askeri işgale dönüştürüyor, kimyasal silah kullanıyor. Emperyalizm ve bölge gericiliğine, Hitler’in “komünizmi yok edecek tek güç Nazi’lerdir” politikasının benzerini göstermeye, “bölgede devrimleri yok edecek tek güç Erdoğan faşizmidir”i kanıtlamaya çalışıyor.
İşçi sınıfı hareketi geri kaldıkça, işçi sınıfı kitlelerinin sınıf bilinci gelişme zemini bulamıyor. İşçi kitleleri konjonktürel olarak burjuvazinin tırmandırdığı ideolojik şartlandırmalardan, bu zemin üzerinde geniş kesimleriyle etkileniyor.
Komünist ve devrimci hareketin işçi sınıfı arasında çalışması zayıf kaldıkça, burjuvazinin siyasi partileri ve değişik iktidarlarının şovenizm ve ideolojik hegemonyası devam ediyor.
Kurdistan özgürlük devriminin 40 yıllık sürecinde, şovenist şartlanma işçi hareketinin geriliği zemininde hakimiyetini inişli çıkışlı olarak sürdürdü.
Erdoğan faşizmi, gerek Rojava işgallerinde gerekse Kandil’e uzanan Medya Savunma Alanları’ndaki işgalci savaşta, biriktirilen şovenist şartlanmaya dayanıyor. Hem işgallere pasif-aktif destek bulabiliyor, hem de kirli ve işgalci savaşlarla şovenizmi canlı/güçlü tutarak iktidarı için kitle desteği alabiliyor.
Bu durum komünist, devrimci ve emekçi sol hareketi baskıladı, baskılamaya devam ediyor. Kurdistan ulusal özgürlük mücadelesiyle kolkola olmak veya mesafeli durmak ayrışmasını üretti. Ezilen sömürge ulusa ilişkin programatik ve politik çözüm önerilerinden açık/örtük vazgeçişler biçiminde kendisini gösterdi.
Sosyal şovenizmin açık veya örtülü biçimleri, işçi sınıfı enternasyonalizmi ilkesinden tavizdi ve işçi kitlelerindeki şovenist hakimiyeti kırmaya, yanılgılı beklentinin tersine, yol açmadı.
Tekel işçileri Ankara direnişi, Gazi ve Gezi başkaldırıları ve diğer kitle eylemlerinin kanıtladığı gibi, işçi ve diğer emekçilerin kitlesel eylemlerin geliştirildiği, güncel taleplerle bu mücadeleler içinde etkili olan/olacak enternasyonalist devrimci hareket örgütlü güç büyütebildiği ölçüde şovenist hakimiyet geriletilebilir, kırılabilir.
İşçi hareketi, güncel talepleriyle işçi kitleleri mücadeleye seferber edilerek geliştirilebilir. Bu mücadeleler devrimci ve komünist hareketin işçi kitleleriyle bağ kurabilmesinin aracı olacağı gibi, işçi kitlelerinin kendi deneyimleriyle enternasyonalist sınıf politikalarının doğruluğunu öğrenmelerinin de zemini ve yolu olacak. Dahası bu mücadeleler içinde kitleler kendilerine önderlik edecek enternasyonalist devrimci harekete güvenle onun uluslara özgürlük, Kurdistan ulusal özgürlük mücadelesiyle kolkola politikasına inanacak bilinci edinecekler.
Ancak bu mücadeleler içinde devletin “millet”in ortak aygıtı değil, burjuvazinin sınıf aygıtı, işçi sınıfı ve ezilenlerin düşmanı şiddet aygıtı olduğunu deneyimleyerek de bilince çıkaracaklar. Kurdistan işgallerine karşı devrimci enternasyonalist direnişin gereklikliği bilincini bu mücadeleler içinde ve mücadelelere öncülük eden enternasyonalist devrimci harekete güvenle edinecekler.
Kitlelerin kendi deneyimleriyle devrimci slogan ve hedeflerin doğruluğuna inanmalarını sağlamak, bu gelişemeye önderlik etmek geçen yüzyıl boyunca dünya çapındaki deneyimlerle kanıtlanmış, taktiklere ve çalışma yöntemlerine yol gösteren ilkedir. Devrimlerin ve devrimci hareketin gerilediği bugünkü koşullarda taktiğe yol gösteren bu ilke daha fazla geçerlidir.
Erdoğan-Bahçeli çetesi, Pençe-Kilit işgalini büyüterek ve yoğunlaştırarak sürdürüyor. Geniş ve kalıcı askeri işgale dönüştürüyor, kimyasal silah kullanıyor. Emperyalizm ve bölge gericiliğine, Hitler’in “komünizmi yok edecek tek güç Nazi’lerdir” politikasının benzerini göstermeye, “bölgede devrimleri yok edecek tek güç Erdoğan faşizmidir”i kanıtlamaya çalışıyor.
Rojava işgalini genişletmek için ise Rusya ve ABD’den izin koparmaya çalışırken günlük suikast ve saldırılarını sürdürüyor. Rusya’nın isteğiyle Esad’la anlaşma yöntemini de bu saldırının diğer biçimi olarak denemeye girişiyor.
İşçi kitlelerinin bu işgallere karşı tavır geliştirmesi, kendi sınıfının enternasyonalist bilinci edinmesi için de, şovenist hakimiyeti yıkmak, faşizmden kurtuluş ve sosyalizm amacı için güç biriktirmek için de zorunlu şarttır. Kürt ve Kurdistan işçilerine bu mücadelede güven vererek sınıfın devrimci saflarında birliğini sağlamak için zorunludur. Devrimci hareketin, enternasyonalist niteliğini geliştirmesi ve birleşik devrimi inşası için, bu politikayı işçi sınıfının saflarında benimsetmesi gerekir.
“Başka halkı ezen bir halkın kendisi de özgür olamaz” şiarının olumlu yönde ilerletilebilmesi ancak bu enternasyonalist yolla gerçekleştirilebilir.