Yumuşamadan sertlik çıktı
Ziya ULUSOY yazdı —
- Esenyurt belediyesine kayyım darbesi ve Rojava ile Şengal’e sivillerin öldürüldüğü hava bombardımanı, Erdoğan’ın Bahçeli’ye söylettiği “kardeşlik” ajitasyonunun Kürt Özgürlük Hareketi’nden (KÖH) Kürt halkını koparmanın aracı olduğunu kanıtlıyor.
Erdoğan Bahçeli faşizmi, “yumuşama” ,“iç cepheyi güçlendirme” , görüşme kapısını aralamadan sonraki ilk pratiğini CHP’ye de kayyım darbesi ve Rojava’ya hava bombardımanıyla gösterdi.
Yumuşama laflarından Erdoğan-Bahçeli faşizminin demokrasi yönünde adım atacağı sonucunu çıkarmamak gerektiğini pratiğiyle söylemiş oldu.
CHP ve burjuva muhalefetin “normalleşme”, diktatöre saygıyı halka benimsetme uzlaşması ve işbirliği arayışı, Erdoğan-Bahçeli tarafından zaten güçsüzlük belirtisi olarak okunuyor ve “biat” için ve daralan kitle desteğini yeniden restore etmenin ajitasyonu olarak kullanıyordu. Kayyım darbesinin CHP’ye de uzatılması bunu bir kez daha pratikte kanıtladı.
Erdoğan-Bahçeli faşizmi, burjuva muhalefetin lider partisi CHP’ye, kayyım darbesiyle saldırırken, halka yönelik faşist baskı ve yasaları sertleştirmeyi de ihmal etmiyor. Etki ajanlığı yasa teklifini komisyondan geçirilmesi, parlamentoda yasalaştıracağını gösteriyor, bununla halkı ve muhalefeti susturmanın keyfi yeni silahını hazırlıyor.
DEM Parti kadro ve taraftarlarına kitlesel tutuklamaya devam ediyor.
Erdoğan faşizmi, daralan kitle desteğini genişletebilirse rejimini yeni anayasal forma kavuşturarak uzun süreli kılma, yeniden seçilmenin desteği yapmaya çalışma politikası, izlediğini yaptığı saldırlarla da kanıtlıyor.
Kayyım saldırısı aynı zamanda DEM Parti’nin seçim ittifakı taktiğine de yönelik bir saldırı. CHP’yi bu türden ittifak(lar)a girmekten, gasp ve yargı tetikçisi silahı kullanarak ürkütmeyi amaçlıyor. Şovenizmi bu yolla köpürterek burjuva muhalefeti içerden zayıflatmaya çalışıyor.
Esenyurt belediyesine kayyım darbesi ve Rojava ile Şengal’e sivillerin öldürüldüğü hava bombardımanı, Erdoğan’ın Bahçeli’ye söylettiği “kardeşlik” ajitasyonunun Kürt Özgürlük Hareketi’nden (KÖH) Kürt halkını koparmanın aracı olduğunu kanıtlıyor.
Rejim, bölgede savaş alevleri genişler, Suriye ve İran rejimleri zayıflarken, Batı emperyalizmi yanında demirlemeden ganimet kapma politikasına, Kürt halkının desteğini sağlamaya çalışıyor. “İç cepheyi sağlamlaştırma” söylemi ve KDP yönetimini yanında savaşa koşturma faaliyeti bunun aracı. Muhtemelen Aliyev rejimiyle Güney Azerbaycan’da milliyetçi akımlar örgütleyerek güç kazanma ve olası savaş kaosundan himayeci sömürgeci yayılma için kullanma faaliyeti de vardır.
Tabii ki bu faaliyetin öne çıkan yanı KÖH’nin direniş gücünü, Rojava devrimi güçlerini savaş saldırılarıyla zayıflatmak, en az hak talebine razı etmektir. Fırat’ın Batısı’nda işgali güçlendirme, doğusunda ise ABD’yle ittifak arama yoluyla, KÖH’ne karşı Bahçeli’nin çemkirerek savurduğu tehdite göre “görülmemiş saldırı” kotarmaktır. Görülmemiş saldırıyla Netanyahu çetesinin Filistin ve Lübnan’daki savaş dehşeti kastediliyor.
Bölgesel savaş kaosu içinde Kürt halkına kadife eldiven içinde İsrailvari savaş dehşeti, tehdit olarak gösteriliyor.
Bu durumda sayın Öcalan üzerinde tecrit kaldırılacak mı? Sayın Öcalan Kürt halkının yanısıra KÖH’nin lideridir ve bu iki niteliği arasına çomak sokma çabasını, ne Öcalan ve ne de KÖH’i kabul eder. Öcalan da, KÖH de, Kürt halkı da, iktidarın basit/kaba oyununu alteden deneyime de, “teorik, politik güce” de fazlasıyla sahiptir.
Öte yandan Erdoğan-Bahçeli çetesi, ne kadar örtmeye çalışsa da, çoklu krizi ve kitle desteği kaybı devam ediyor. Bu temelden kaynaklanan işçi eylemleri ve halkın hoşnutsuzluğu yayılıyor. CHP yönetiminin, parlementer barajında topladığı kitlelerin faşizme tepki duyan bölükleri, diktatöre saygıyla uzlaşmaya ve saldırılarına karşı pasif beklemeye tepki duyuyor.
Faşizme karşı devrimci ve demokratik hareket, elbette Kürt sorunun demokratik ve barışçı yolla ele alınması talebini, kirli ve işgalci savaşın durdurulmasını, işçi sınıfı hareketi ve Türk halkı arasında talep ve propaganda olarak yaymaya çalışmalı. Erdoğan- Bahçeli çetesinin Netanyahuvari”görülmemiş saldırı” hazırlamasına karşı ajitasyonu yükseltmeli.
Öte yandan güncel yakıcı taleplerle işçi hareketini geliştirerek, faşizme karşı kitlesel eylemleri inşa ederek, ABD ve İsrail’in savaş dehşetine, Erdoğan-Bahçeli çetesinin genişlemeci savaş hazırlığına karşı mücadeleler örerek, faşizmi yıkmanın gücünü geliştirecektir, geliştirmelidir.