İşçi eylemlerini geliştirme ihtiyacı
Ziya ULUSOY yazdı —
- Türkiye özgülünde bilumum burjuva fraksiyonların yükselttiği Kürt halkına düşman şovenist zehirlenmenin onyıllardır oynadığı rol ağır sonuçlarıyla yaşandı.
Geçen yılın ikinci yarısında Polenez, Fernas işçilerinin sendikalaşma ve ücret talepli eylemlerinden sonra bu yılın ikinci ayında Antep tekstil işçilerinin ücret artışı talepli eylemleri patlak verdi.
Erdoğan faşizmi, burjuvazinin hakimiyetinin silahlı bekçisi olarak eylemlere karşı polis saldırısı ve valilik yasağını kullandı. Yetinmedi. Antep tekstil işçilerinin bölge çapında eylemler geliştireceği ortaya çıkınca eylemlere öncülük eden Birtek-Sen başkanı Mehmet Türkmen’i tutukladı.
Erdoğan-Bahçeli faşizmi ücret ve sendikalaşma temelli eylemlerin yaygınlaşmasını şimdilik baskıyla engelleyebildi.
Fakat işyeri, havza, bölge çapında inişli çıkışlı işçi eylemleri devam edecek. Erdoğan-Bahçeli faşizminin yasak ve engelleriyle, zindan sopasıyla, patronların işçi kıyımı tehditleriyle mücadele içinde gelişecek.
Komünist ve devrimci hareket ile işçi hareketinin kopukluğu her iki hareketi de zayıf bıraktı. 1990 dönemeciyle başlayan dünya gericiliği dönemi işçi sınıfının -dünya çapında-mücadelesini zayıflatmada temel bir rol oynadı. Sosyalizm umudunun kırılmasının sonucu ağır oldu.
80’li yıllarda başlayıp 90’lı yıllarda dünya çapında yoğunlaştırılan, iki temel entsrüman; neoliberal ekonomik politikalar ve esnek çalışma/örgütsüzleştirme saldırıları işçi hareketini yenilgiye uğrattı.
İşçi sınıfının özgüvenini yıktı.
İşçi sınıfı mücadeleler içinde özgüvenini yeniden kazanabilir ve bu mücadelelere önderlik edecek komünist ve devrimci hareket tarafından devrimci bilince kavuşturulabilir.
İşçi hareketinin gerilediği dönem boyunca sınıftan kaçış eğiliminin iddiasının tersine, komünist ve devrimci hareket, işçi sınıfı içinde çalışmayı temel alarak bunu başarabilir. Mücadele işçileri eğitir ve işçi kitlelerinin kendi mücadele deneyimleriyle de devrimci politikaların doğruluğuna inandırılmaları, komünist ve devrimci hareketin öncülüğüyle kaynaştırılmaları gerekir.
İşçi kitleleri ancak bu pratik eğitimle devrimcileşebilir.
Sosyalizm umudunun kırılmasının dünya çapında işçi sınıfı bölüklerinin milliyetçiliğe ve dinsel gericiliğe gerilemesine yol açtığını yaşayarak gördük. Türkiye özgülünde bilumum burjuva fraksiyonların yükselttiği Kürt halkına düşman şovenist zehirlenmenin onyıllardır oynadığı rol ağır sonuçlarıyla yaşandı. İşçi kitleleri değişik bölükleriyle yeniden yeniden mücadele içinden geçerek, enternasyonalist nitelikli komünist devrimci hareketle birleşmeleri sağlanarak enternasyonalizm bilincini kazanabilirler. Kürt düşmanı şovenizmden kurtulabilirler.
Emperyalist küreselleşmenin dünyasal üretim zinciri özelliği, mücadele eden işçilerin enternasyonal destek ihtiyacının zorunluluğunu dayatması, enternasyonalizm bilincinin mücadele içinde kavranmasına yol açar.
İşçi hareketinin gerilemiş olması, Türkiye’de Gazi ve Gezi ayaklanmalarının nispeten kolay bastırılmasına da yolaçtı. Arap ayaklanmalarından Müslüman Kardeşler’in en çok yararlanan güç olmasının başta gelen nedenlerinden biri de buydu.
Ekonomik ve sendikal taleplerle işçi eylemleri, komünist ve devrimci hareketin geriletilmiş kitle bağlarını yeniden kurabilmesinin zeminidir. Tabii elbette işçi sınıfı içinde devrimci çalışma yapılır ve işçi eylemlerine içerden müdahale etme tarzı amaçlanır ve başarılırsa. Gerek sınıftan kaçış eğilimi, gerekse kadro ve sempatizanların işçi sınıfı içinde çalışma alışkanlık/deneyimini kaybetmiş olmaları bu amaç önünde engel. Birincisi, ideolojik mücadelenin geliştirilecek işçi eylemleri pratiğiyle birleşmesi yoluyla engel olmaktan çıkarılır. İkincisi, işçi sınıfı içinde çalışma ve mücadele pratiği içinde yeniden kazanılır.
Erdoğan- Bahçeli faşizminin kitle desteğini, işçi sınıfının eylemlerinin yaygınlaştırılması ve devrimcileştirilmesi büyük ölçekte geriletebilir ve yıkabilir. İşçi kitleleri, iktidarın sınıfsal niteliğini bu mücadele içinde kendi deneyimleriyle ve bilinç kazandırılarak kavrayabilir.
Kendisinin örgütlenme ve eylem özgürlüğü için ve başta Kürt ulusu olmak üzere bütün ezilenlerin hak ve özgürlükleri için faşizme karşı mücadele bilincini almaya elverişli hale gelebilir. Yoksa salt prop-ajit ve öncünün eylemi bu seferberliği sağlayamaz.
Bölgede büyük devlet şovenizmini şahlandırmanın amacı ve aracı olan savaşa karşı tutarlı ve kararlı tavır almaya elverişli hale gelebilir.
Emekçilerin büyük çoğunluğunun işçileştiği günümüzde, faşizme karşı da sosyalizm için de mücadelenin ihtiyacı, işçi sınıfının mücadelesini bu devrimci perspektifle geliştirmekten geçiyor.