Sömürgecilik, övgü ve mücadele

Ziya ULUSOY yazdı —

  • Bugün ABD’nin, Avrupalı emperyalistlerin, İsrail siyonizminin ve Erdoğan-Bahçeli faşizminin işgalci savaşları, yerleşimci sömürgeciliği kanıksanmışsa, başlangıç temelinin yaratıcısı ve güncel günahkarı politik İslamcılardır.

Erdoğan-Bahçeli faşizmi, Suriye’yi düşüren fetihçiliğin/sömürgeciliğin zafer sarhoşluğu içinde.

Dünyada Trump’tan Meloni’ye ve Türkiye’de generallerden Erdoğan-Bahçeli’ye faşizm burjuvazi ve emperyalistler tarafından meşrulaştırılıyorsa, benzer biçimde sömürgeci işgal, saldırı ve ilhakçılık da aynı güçler tarafından meşrulaştırılıyor.

Oysa, Hitler-Mussolini-Japon faşist mihverine karşı işçi sınıfı ve halkların, komünistler ve devrimci demokratik güçler öncülüğündeki antifaşist devrimlerinin büyük zaferi antifaşizmin geniş kitleler nezdinde hegemonyasını sağlamıştı.

Benzer biçimde proleter, ulusal kurtuluşçu ve faşist işgale karşı devrimler emperyalist sömürgeciliği yıkmış ve antisömürgeci bilincin sarsılmaz hegemonyasını sağlamıştı.

Sömürgecilik geçen yüzyılın son çeyreğinde neredeyse çokuluslu yeni sömürgelerle sınırlı hale gelmişti. Buralarda da ya reformlara uğratılmış (İspanya, Güney Afrika) ya da ulusal özgürlükçü devrimler, diktatörlüğü sarsan/yıkan ayaklanmalarla (Doğu Timor) çakıştığı momentte, başarı kazanmaya başlamışlardı.

1990 dönemecinde sosyalizmin ideolojik hegemonyası da yıkıldı.

Hakim hale gelen kapitalist ideolojik hegemonya temelinde, emperyalist işgalciliğin meşruluğu fikri, milliyetçilik ve dini gericilik de yükseltildi. Yugoslavya savaşları, Afganistan, Somali, Irak, Libya ve Suriye savaşları, ABD emperyalizminin, geçmişte ABD-SB arasındaki güç dengesinde görece özerk hareket etmiş, milliyetçi iktidarları devirerek dünya hakimiyetini tamamlama savaşlarıydı.

ABD sömürgeci zaferini genellikle ABD ve NATO üsleri kurarak sonuçlandırdıysa da Afganistan’da NATO, Irak’ta ABD sömürge valiliği de kurdu ve denedi. Fakat savaşa karşı mücadelenin ve geçmiş anti sömürgeci düşünsel hegemonyanın devam eden etkisi karşısında bir süre sonra vazgeçmek, himayeci sömürgecilikle yetinmek zorunda kaldı.

Fakat ABD’nin Irak işgaline karşı on milyonları bulan barış hareketinin rüzgarı, sözümona anti emperyalist siyaset izleyen politik İslamcıların, sivil halkı katleden pratiği tarafından söndürüldü.

Bugün ABD’nin, Avrupalı emperyalistlerin, İsrail siyonizminin ve Erdoğan-Bahçeli faşizminin işgalci savaşları, yerleşimci sömürgeciliği kanıksanmışsa, başlangıç temelinin yaratıcısı ve güncel günahkarı politik İslamcılardır.

ABD ve diğer emperyalistler ile bölgesel güçlü kapitalist devletler bu durumu işgalleri ve askeri üs sömürgeciliği, silahlanma ve emperyalist yayılmacılığı hızlandırarak kullanıyorlar.

“Terörizme karşı”, “güvenliği sağlamak için” işgal, “tampon bölge işgalleri”, topyekun işgal, vekilleri kullanarak himayeci işgalci savaş, soykırım ve kitle katliamları meşrulaştırıldı. Halklar arasında “gücü olan sömürgeleştirir” fikri yaygınlaştırıldı.

Erdoğan ve tetikçilerinin “masada olmak için önce sahada kazanmak” savaşçılığı ve Şeyhülislam’a Ayasofya’da kılıçlı hutbe gösterisi, Bahçeli’nin “kılıç hakkı” sömürgeci söylemleri meşru kılındı. Bununla kalınmadı. “Güvenlik tampon bölgesi”, “terör tehlikesi”ne karşı yurtdışı savaşı onaylama CHP’li yetkili Yankı Bağcıoğlu tarafından da, Şam’ın fethinden büyük devlet şovenizmi damarı kabaran liberaller tarafından da halka şırınga edilmeye başlandı.

Erdoğan-Bahçeli’nin ordusu, çeteleri ve İslamcı vekilleri tarafından Şam’ın/Suriye’nin fethi, bu sömürgeci hevesi ve savaş kudurganlığını Türk halkı arasında tırmanışa geçirmiş durumda.

Erdoğan-Bahçeli faşizminin eriyen kitle desteğini yeniden restore edici rol oynuyor. İşçi sınıfı, ezilenlere ve devrimci demokratik güçlere karşı faşizmi pekiştiriyor. Meşrulaştırılan sömürgeci savaşçılık faşizmi pekiştirip tırmandırıyor.

Faşizme ve savaşa karşı mücadele, Erdoğan-Bahçeli faşizminin şahsında ayrılmaz biçimde kaynaşmış durumda.

Şimdi elindeki militarist devasa aygıt ve katiller sürüsüyle bu faşist çete, Rojava/Kuzey ve Doğu Suriye’yi bütünüyle işgal savaşını başlattı. Himayesindeki Suriyeli İslamcı iktidar ve emrindeki SMO katilleriyle bu savaşı derinleştirip İsrailvari imha savaşına dönüştürüyor.

Erdoğan-Bahçeli çetesinin faşist saldırganlığına ve savaşına karşı özgürlük ve barış için mücadeleyi yükseltmenin zamanı. Gayrimeşru yasağı çöpe atarak Metal işçilerinin grevini uygulamaktan, işgal alanlarında direniş için çarpışmaya, gazetecilerin öldürülmesini protestodan, demokratik mevziler kazanmaya uzanan tüm mücadeleleri yükseltmenin zamanı. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.