Faşizme Trump cesareti

Ziya ULUSOY yazdı —

  • Trump’ın doğrudan faşist örgütler içinde on yılları bulan geçmişinin yokluğu, oligark olarak narsizmi, zikzak çizmeye elverişli pragmatizmi, faşizmi sistematik tarzda örgütlemede, Pentagon ve güçlü bürokrasiye yerleştirmede elverişsiz gibi görünse de, ABD sermaye oligarşisinin faşizme başvurma ihtiyacı elverişli bir temel yaratıyor.

Trump, 2.kez ABD emperyalizminin başına geçmek üzere seçimi kazanınca doğal olarak öncelikle ABD emperyalist politikasına ve savaşlarına ilişkin tartışma yükseldi. Devam edecek.

Fakat bir diğer temel sorun Trump’ın ve ekibinin ülke içinde ve dünyada faşizmin gelişmesine ivme kazandıracağı gerçeğidir.

Öncelikle Trump ve ekibi, göçmen düşmanı, beyaz üstünlükçü/ırkçı, polis devleti kutsayıcısı, işçi haklarına saldıran politikalarıyla faşist baskıdan yana olduğunu gösteriyordu.

Benzer biçimde, Proud Boys, Çay Partisi akımı gibi faşist hareketlere, Evangelist Hristiyan dinsel akımına, QAnon ve diğer faşist ağlara dayanması, seçimle kaybettiği iktidarı vermemek için Kongre baskını gibi kitlesel şiddet darbesine kolaylıkla başvurması faşist karekterinin yansıması.

Fakat liberallerin iddia ettikleri gibi Trump’ın faşist saldırganlığa başvurabilmesinin temel nedeni keyfi hareket etmesi değil. ABD sermaye oligarşisinin, inişteki dünya hakimiyetini savaşlarla yeniden inşada kitle desteğini güçlendirme ve içerdeki bunalımı faşizmi yükselterek aşma ihtiyacından kaynaklanıyor. İçeride öncelikle değişik faşist hareket ve örgütlenmeler, yoksullaşma ve işsizlikle işçi sınıfı ve halkı vuran, tekellerin ise kâr hadlerinin düşmesinde kendisini gösteren bunalımda, kitlelerin devrimcileşmesine karşı etkili dalgakıran rolü oynuyorlardı.

Trump 1. döneminde daha çok Pentagon’la ortak iktidar etmeyi yönetimi için yararlı/zorunlu gördü. Daha çok -yüksek mahkeme örneğindeki gibi- devletin diğer kurumlarını ele geçirmeye başladı.

Muhtemeldir ki 2. döneminde başladığını tamamlamaya, ayrıca faşist hareketi parti-çeper ve devletin temel örgütlenmeleri içinde geliştirmeye çalışacaktır.

Trump’ın doğrudan faşist örgütler içinde on yılları bulan geçmişinin yokluğu, oligark olarak narsizmi, zikzak çizmeye elverişli pragmatizmi, faşizmi sistematik tarzda örgütlemede, Pentagon ve güçlü bürokrasiye yerleştirmede elverişsiz gibi görünse de, ABD sermaye oligarşisinin faşizme başvurma ihtiyacı elverişli bir temel yaratıyor. Oligarşi içinde Musk ve Theil gibi isimlerin doğrudan Trump-Vance seçim kampanyasına katılması bu eğilimin göstergesi. Ayrıca Trump’ı doğrudan desteklemeyen oligarşi ve bürokratlarının Kongre darbesine ilişkin Trump’ı yargılamaması bu ihtiyaçtan kaynaklanan bir uzlaşma.

Dahası oligark olarak Trump’ın, kitap okumayı sevmediği halde Hitler’in kitabını ve Hitler’e ilişkin kitapları hayranlıkla okumasının (eski eşi İvana Trump’tan aktaran J.B. Foster) gösterdiği kişisel faşist eğilimi faşizmi örgütlemekten kaçınmayacağına işaret ediyor.

1.Trump iktidarı, dünyada neofaşist hareketleri cesaretlendirmiş, kitlesel desteklerini büyütmüş, dahası Steve Bannon liderliğinde Avrupa neofaşist hareketlerin enternasyonalist toplantılarına ve örgütlenmelerine önayak olmuştu.

Trump’ın 2. seçim zaferine ilişkin başta Marine Le Pen olmak üzere pek çok faşist lider ya sade kutlama mesajlarıyla yetindi veya “önemli olan Avrupa’nın çıkarları” gibi demagojiyle geçiştirdiler. Trump’ın seçim zaferinden aldığı cesareti yüksek sesle dillendiren Orban, Netanyahu, Milei gibiler, kısmen de “dostum” diye seslenen Erdoğan oldu.

Faşist liderlerin aksine destekçi bir bölümü sosyal medyadan zafer çığlıklarını yaydı. Bu da gösteriyor ki, Avrupa ve diğer kıtalarda geniş kitlelerin Trump ABD’sine tepkili olmaları nedeniyle, faşist liderler yeni destek kitle çekmede daha kolay hareket etmek için Trump’ın zaferini şenliklerle kutlamak yerine daha sakinlik gösteriyorlar.  

Avrupa açısından bir diğer etken, Trump’ın AB’yle de ticaret “savaşı”na girmesi. Avrupa’nın emperyalist oligarşileri-İngiltere hariç- bu rekabetten çok zarar görecekleri için muhtemelen sonraki süreçte kılıç çekmek zorunda kalacaklar.

Avrupa’da faşist hareket, Trump’ın zaferinden cesaret alarak yükselişini sürdürme halinde de, özellikle güçlü emperyalist ülkelerde iktidara gelse de, önce Trump’ın zaferinden yararlanarak “enternasyonal dayanışma” içinde olacak fakat eğer rakip Çin-Rusya ittifakına karşı ABD yanından koparsa Trump (ve devamı ) iktidarıyla rekabete girecek. Önce işbirliği, sonra işbirliği veya rekabet içinde faşizmi değişik emperyalist ülke oligarşileri geliştirmeye bakacak.

İşçi sınıfı ve ezilenlerin yakın gelecekteki kaderi, sosyalizm amacına bağlanmış güncel mücadeleleri örgütlemek, yükseltmek ve faşizme karşı mücadeleler geliştirmeye daha acil bağlanmış durumda.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.