Faşist gelişmeye karşı başarının yolu

Ziya ULUSOY yazdı —

  • Avrupa ve ABD emperyalistleri, savaşları tırmandırmaya daha fazla ihtiyaç duydukça, kitleleri milliyetçi duyguyla emperyalist savaşçılığa bağlamaya başvuruyorlar.

İtalya’dan sonra Hollanda’da ve ardından Fransa’da faşist partiler seçimlerde birinci sıraya yükseldiler. Diğerlerinde ise faşist partiler kitle desteğini artırıyorlar.

AB Konseyi İsveç’te ve Hollanda’da yürütmenin başına başkalarını geçirerek faşist partilerin hükümete gelmesini destekledi. Geçmişte de faşist koalisyonlara alışkanlığa sahip İtalya’da Meloni’nin başbakanlığı devralmasını onaylamakta sakınca görmedi.

Fransa’da, yarın seçimin ikinci turu yapılacak. Parlamenter çoğunluğu RN kazanırsa başbakanlığı ve hükümeti devralmasına onay verileceği anlaşılıyor. Macron ile dünya tekellerinin yayın organı Finansial Times, tehlike olarak Mélenchon’a saldırdıklarına göre, faşist RN’nin hükümeti devralmasını tercih ediyorlar.

Emperyalist burjuvazilerin faşist rejimlere ihtiyacı var.

Birincisi, burjuvazinin başlıca iki akımı muhafazakarlar ve sosyal demokratlar, artık halk kitlelerini burjuvazinin iktidarına başarıyla bağlayabilme işlevini yitirdiler. Bu kapitalizmin uzun süreli/kalıcı ekonomik durgunluk çıkmazı temeli üzerinde gelişen siyasi ve ideolojik bunalımının bir sonucu. Hükümete gelen ana akım burjuva partiler, kendi tekellerinin dünya pazarında rekabet gücünü artırmak temel paradigmasıyla işçi sınıfının sosyal ve ekonomik haklarını budama politikası izliyorlar. Politik gerici baskı ve devlet terörünü geliştirmede birleşiyorlar. Aralarında göreceli fark da ortadan kalkmış durumda. Sırasıyla halk kitlelerini aldatabilme oyununu oynayamıyorlar.

Bu koşullarda burjuvazi faşist hareketi önce işçi sınıfı kitlesinin devrimci harekete akışını önlemenin dalgakıranı olarak geliştirdi, hükümet katına yükselmesini frenlemeyi tercih etti.

Avrupa emperyalist burjuvazisi, özellikle Ukrayna Meydan faşist darbesinden itibaren faşist partilerin hükümete geçişine freni kaldırdı. 2022 Ukrayna savaşı emperyalist devletlerin iki güç odağı etrafında, ABD liderliğindeki “Batı” bloku ile Çin-Rusya liderliğindeki bloklaşmayı hızlandırdı. İsrail’in Gazze savaşıyla bu blokların şiddetlenen rekabeti savaşları tırmandırıyor.

Avrupa ve ABD emperyalistleri, savaşları tırmandırmaya daha fazla ihtiyaç duydukça, kitleleri milliyetçi duyguyla emperyalist savaşçılığa bağlamaya başvuruyorlar. Emperyalist burjuva rekabet ve savaş koşullarında işçi sınıfı kitlelerinin devrimci mücadeleye kayışını önlemenin ve savaş politikalarınına seferber edilme ihtiyacının ürünü olarak, faşist rejimlere geçişi destekliyor, kışkırtıyor ve örgütlüyor.

Liberal hegemonya çöküşünü milliyetçi faşist ideolojiyle gidermeye çalışyorlar.

Macron’un Ukrayna’ya doğrudan asker gönderme politikası savaşı tırmandırmanın, Fransız burjuvazisinin bazı fraksiyonlarının doğrudan faşist RN ve Eric Zemmour’u temsilcileri olarak yükseltmeleri içte/dışta öne çıkan ihtiyaçların somut kanıtları.

Faşist partiler, milliyetçiliği ve göçmen düşmanlığını ve işçi sınıfının ve küçük burjuvazinin yoksullaşmasına karşı bazı ekonomik taleplerini savunma demagojisini yapıyor, destek buluyorlar. Utangaç savaş karşıtlığı demagojisiyle de destek arıyorlar.

Fakat yakın tarihte kanıtlandığı gibi, iktidara geldikten sonra, burjuvazinin neoliberal ekonomik saldırganlığını ve devlet terörü ile emperyalist savaş kudurganlığını artırmakta tereddütsüz davranacaklar.

Avrupa emperyalist ülkeleri işçi sınıfı bir kısmıyla kaybetmekte olduğu yaşam koşullarını milliyetçilikle koruyacağı yanılgısıyla faşizmi desteklemeye yönelmiş durumda.

Fransa örneğinde sendikalar ve gençliğin Macron’un neoliberal acımazlığına karşı eylemleri ile ‘Sarıyelekliler’ eylemleri, faşizmin kitle desteğinin hızlanmasını frenledi ama  tersine çevirmeye yetmedi. Faşist RN’ye karşı burjuva liberallerinin desteklemek ise sonuçta kitlelerin RN’ye yönelmesini yeniden hızlandırdı.

Fransa örneği, ancak işçi hareketi ile komünist ve devrimci partilerin mücadele birliğinin sürekli geliştirilmesi yoluyla kitlelerin faşist demagojiye kaymalarının önlenebileceğini tersinden kanıtladı. Bunalım koşullarında  toplumsal kurtuluş programına sahip olanların güncel mücadeleler içinde işçi sınıfı hareketini devrimcileştirerek sol  kutbu yükseltmeleri gerektiğini bir kez daha gösterdi.

Yerli işçi sınıfının faşist demagojiye aldanmasını ve yerli-göçmen işçinin düşmanlaşmasını önleyecek başlıca yol budur.

Yerli ve göçmen devrimci komünist partiler yeniden bu yolu inşa etmeyi hızlandırarak faşizme karşı mücadeleyi başarı sağlayabilirler.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.