İsrailvari savaş ve “birlik” manevrası

Ziya ULUSOY yazdı —

  • Erdoğan, siyonist İsrail devletinin bölgede savaşı ve soykırımı tırmandırmasına, işgal ve savaşın, katliam ve soykırımın adeta “normalleştirilmesi”ni fırsat olarak kullanmaya hazırlanıyor. Bir süre önce Kürdistan Bölge Yönetimi ve Irak yönetimiyle vardığı anlaşmalardan sonra, İsrailvari saldırıyı hazırlıyor.

Bölgesel savaş alevleri yayılırken, Erdoğan-Bahçeli çetesi, “el uzatma”, “el sıkma” söylem/ritüeline başvurdu.

Bunu yaparken Erdoğan bu kez de “İsrail Türkiye’ye saldıracak” yalanını elverişli söylem olarak kullanmayı deniyor.

Birincisi, Erdoğan-Bahçeli çetesi, mutlak yoksullaşmanın hızlandırdığı kitle desteği kaybını gidermenin aracı olarak yeni bir “beka” sorunu uyduruyor. İktidarının bekası için İsrail’in Türkiye ile “savaşa girişeceği” yalanını yayarak “Yenikapı ruhu"nun yeni biçimini deniyor.

Yenikapı ruhunun ne türden faşist felaketler yarattığını herkes görerek yaşadı.

İkincisi, şimdiye değin baskı, kısıtlama, hapis tehditi altına alarak düşmanlaştırdığı burjuva muhalafeti, “saygı” sunmasına, “normalleşme” isteğine el uzatarak, daha fazla yanına çekiyor. Yumuşak yöntemle kendisine biat ettirmeyi deniyor. Rojava’ya ve Medya Savunma Alanları’na savaşın olası yeni etabına, burjuva kliklerin “milli” birliğini hazırlıyor. Özel’in “dış sorunlarda %80 birlik içindeyiz” tavrından “savaş için” cesaret alıyor.

Ayrıca faşist rejimi bütünsel hukuki/anayasal bir düzeye çıkarmak için burjuva muhalefetle uzlaşma arıyor. Üstelik burjuva muhalefete karşı baskısına son vermeden bu işi kurnazca yapıyor.

Üçüncüsü, DEM Parti’yi demokratik özgürlük mücadelesinden koparmaya, kopmuyorsa “hain” muamelesini “hakedeceği“ atmosfer yaratmaya çalışıyor. Bu arada rejimin anayasal düzeye çıkarılmasında uzlaşmaya çekmeyi deniyor.

Bahçeli’yi Özgür Özel ve DEM Parti yöneticileriyle, yetkisiz parlamento açılışında tokalaştırarak, yeni bir dönem açılıyor havası vermeye çalışarak “biat” etmeyecek DEM Parti’ye ve devrimci harekete yapacağı saldırıların destek atmosferini oluşturuyor.

Dördüncüsü, siyonist İsrail devletinin bölgede savaşı ve soykırımı tırmandırmasına, burjuva devletler dünyasında yaratılan hoşgörüyü, işgal ve savaşın, katliam ve soykırımın adeta “normalleştirilmesi”ni fırsat olarak kullanmaya hazırlanıyor. Bir süre önce Kürdistan Bölge Yönetimi ve Irak yönetimiyle vardığı anlaşmalardan sonra, İsrailvari saldırıyı hazırlıyor.

Emperyalist dünyanın olgunlaştırmakta olduğu savaş ortamından yararlanıyor. Yeniden demirlediği NATO’cu blokun Netanyahu’ya gösterdiği toleransı, kendisine de göstereceğini bekliyor.

Erdoğan-Bahçeli çetesinin, kitle desteği erezyonunu giderme, faşist rejimini anayasal düzeye çıkararak “güçlendirme” ve Kürt halkı ve Özgürlük Hareketi’ne karşı İsrailvari yeni bir savaş etabında burjuva kliklerin birliğini sağlama oyununa gelmemek bütün demokratik güçlerin alması gereken tavırdır.

Burjuva muhalefet, burjuva kliklerin kolektif çıkarına bağlılık çizgisinde uzlaşarak parlamenter gerici rejime yumuşak geçiş sağlamaya çalışıyordu. Önce Bahçeli’yi Erdoğan destekçiliğine fire verdi. Sonra Akşener’i. Şimdi de Erdoğan’a saygı ve “milli sorunlarda birlik” derecesine uzlaşmasını vardırarak “normalleşme” bekliyor. Beklentisini demokratik kitlede de “AKP’nin kitlesini etkileyerek seçim kazanma” söylemiyle hakim kılmaya çalışıyor.

Bu felç edici beklentiyi tecrit ederek ve Erdoğan faşizmine karşı direnişi yaygınlaştırıp yükselterek faşizmden, Erdoğan-Bahçeli çetesi ve zulmünden kurtuluş gerçekleştirilebilir. İşçi sınıfı ve halkların kitlesel mücadelesini geliştirmek bugün direnişi yükseltmenin öne çıkan ihtiyacı. Onyıllar içinde politik İslamcılık ve şoven milliyetçilikten etkilenmiş geniş kitlelerde bilinç değişimini yaratmanın da başlıca yolu.

İşçi sınıfı ve halk kitlelerini güncel yakıcı taleplerle mücadeleye seferber etmek, bu mücadele içinde antifaşist ve devrimci ve sosyalizm bilincini kitlelerin özdeneyimleriyle de edinmelerini ve öncülük edecek devrimci güçlere güvenini sağlamak, tutulması gereken yoldur.

Bu yolda örgütlü güçleri büyütmek ve daha ileri mücadeleleri hazırlamak, faşizme karşı direnişin, şovenizmi yıkmanın ve Erdoğan-Bahçeli çetesinin manevrasını da, Netanyahuvari işgalci savaşlarını da bozguna uğratmanın güvencesidir.

Netanyahu ve çetesi, Filistin halkına soykırım, Lübnan halkına katliam dayatarak, bunu “İsrail savaşta” söylemiyle İsrail halkına satarak iktidarını yeniden koruma imkanı buldu. Erdoğan-Bahçeli çetesinin, benzer söylemle iktidar desteğini ve “milli birliği” güçlendirip Kürt hareketini Netanyahuvari savaşlarla “ezme” zalimliğine izin vermeyelim, bu yolla iktidarını yeniden güçlendirmesi oyununa gelmeyelim.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.