İşçi hareketi nasıl güçlenebilir?

Ziya ULUSOY yazdı —

  • Komünist ve devrimci hareket, işçi sınıfı içinde çalışmayı temel alır, işçi sınıfı hareketini faşizmle, kapitalizmle mücadelede devrimcileştirme bilinci ve pratiğiyle hareket eder, kadrolarına deneyim kazandırırsa, bu görevini başarabilir. Kendisini ve işçi hareketini güçlendirebilir.

Türkiye işçi sınıfı hareketi 90-91 yılındaki yaygın kitlesel eylemlerden sonra inişli çıkışlı mücadelelerle seyretti. O zamanki eylemlerde ana gövdeyi devlet işletmeleri ve belediye işçileri oluşturuyor ama özel sektör işletmelerindeki mücadeleler de önemli bir yer tutuyordu.

Sonrasında her ne kadar TEKEL işçileri direnişi gibi eylemler kendisini gösterdiyse de esasen özel sektör işçileri eylemlerini yükseltmeye çalıştılar. Metal sektörü büyük işletmeler işçilerinin iki ayrı dönemdeki faşist yönetimli işbirlikçi sendikacılara karşı isyanı, tersane, maden, inşaat ve tekstil işçilerinin değişik dönemdeki mücadeleleri bunu kanıtlıyor.

Son olarak 2022 işçi eylemleri dalgası, 2023’te de başka bölgelere yayılarak devam etti. İşçi sınıfının mücadelesinin durmayacağını bir kez daha kanıtladı.

Fakat ne işçi hareketinde devrimci özellikler gelişebildi, ne işçi hareketi genelleşip güçlü hale gelebildi, ne de komünist, devrimci ve sosyalizm iddialı hareket işçi hareketi içinde kendisini güçlendirebildi.

Bunun başlıca nedenleri, neoliberal saldırıların yarattığı örgütsüzleştirme, yenilgi ve tekil işyerinde güçsüzleşme; sosyalizmin yenilgisinin yarattığı umut kırılmasının, kapitalist ideolojik hegemonyanın gelişmesi; burjuvazinin geliştirdiği Kürt düşmanı şovenizmin etkisi olarak sıralanabilir. Öznel olarak da komünist ve devrimci hareketin işçi sınıfı içinde çalışma kararlığında ve yeteneğindeki zayıflığını vurgulamak yerinde olur.

2000’li yılların başlarında bile emekçilerin işçileşme oranı yüzde 70’i bulan düzeyde idi. Bu nicel büyüklükte işçi sınıfının mücadele geriliği, faşizme ve kapitalizme karşı mücadelenin Türkiye cephesini zayıf bıraktı. Faşizme karşı patlak veren başkaldırıların özellikle Gezi /Haziran başkaldırısının devrimci yükseliş yaratmasını /devrimci harekete güç akışını engelledi.

Bu güçsüzlük, faşizmin kitle desteğini genişletebilmesine ve süren Kurdistan ulusal özgürlük devriminin darbelenmesine, Rojava devrimi yurdunun işgalinin sessiz onayına, kamu emekçileri mücadelesinin geriletilebilmesine zemin hazırladı.

15-16 Haziran’ı yaratan işçi sınıfı, değişik mücadele deneyimlerini yaşamış olmasına rağmen, geçmiş mücadele birikimini yeni işçi kuşaklarına aktarabilmekten de mahrum kaldı.

Sonuçta işçi sınıfı hareketi ile komünist ve devrimci hareketin kaynaşmasının geriliği her iki hareketi güçsüzleştirdi. Kapitalist ideolojik hegemonya iflas ederken, onun versiyonlarından İslamcılık ve şoven milliyetçiliğin ideolojik hegemonyası nöbeti devralabildi, kapitalizmin ideolojik hegemonyasını bu biçimlerle sürdürebilmesine yolaçtı. Ayrıca gericiliğin geniş işçi, emekçi kitleler üzerinde hakimiyeti güçlendi.

Sınıf kavramı yerine halk arasında millet kavramının hakim kılınabilmesi bile siyasi kültürde burjuva hegemonyanın yeni biçimleriyle tesisinin ifadesi.

Bugün işçi sınıfı içinde sendika bürokrasisi dışında, aristokrat kesim devlet işletmelerinde çalışan az sayıda işçi ile özel sektörde istisnai yüksek ücret sahibi işçiyi kapsayan dikkate alınmayacak ölçüdedir. İşçi tabakaları farkı sadece yoksulluk düzeyi farkı haline dönüşmüştür.

Bugün faşizmin son 9 yıllık saldırganlığının yarattığı gerileme koşullarında Türkiye cephesinde işçi eylemleri esintisi öne çıkıyor. Bu esintiyi yaygınlaştırmak, devrimci özelliklerini geliştirmek, genç işçi kuşaklarından komünist ve devrimci kadrolar yetiştirmek, sosyalizmi amaçlayan devrimci ve komünist hareketin görevidir.

Komünist ve devrimci hareket, işçi sınıfı içinde çalışmayı temel alır, işçi sınıfı hareketini faşizmle, kapitalizmle mücadelede devrimcileştirme bilinci ve pratiğiyle hareket eder, kadrolarına deneyim kazandırırsa, bu görevini başarabilir. Kendisini ve işçi hareketini güçlendirebilir. Gericiliğin işçi sınıfı içindeki dayanağını heyelanvari bir tasfiyeye uğratabilir. Türk halkı arasında hakimiyetini yenilgiye uğratabilir. Kürt düşmanı şovenizmi yenebilir ve göçmen düşmanlığını başlangıç aşamasındayken engelleyebilir. İşbirlikçi sendikacılık da bürokratik sendikacılık da yenilgiye uğratılabilir.

İşçi sınıfının işletme bazındaki güçsüzlüğü, işçi havza ve semtlerindeki, işçi kitle örgütlerindeki devrimci çalışmayla, işçi kitle örgütlerinin geliştirilmesi, devrimcileştirilmesi ve işçilerle devrimci öncüsü arasında volan kayışları olarak değerlendirilmesi yoluyla giderilebilir.

Yeniden işçi hareketiyle komünist ve devrimci öncünün birliğini kuşanmanın zamanı. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.