İşgali Hewlêr’e kadar yayma niyetindeler

Fehim IŞIK yazdı —

  • Türk devleti sadece Garê’yle kendini sınırlı tutmayacak. Hatta Başûrê Kurdistan’ın başkenti Hewlêr’i kontrol etmek için planlar yapıldığına dair bilgiler de dışarıya sızıyor. Halk, Türk devletinin Kurdistan’daki varlığından rahatsız ve bundan KDP’yi sorumlu tutuyor.

Geçtiğimiz günlerde RojNews haber ajansı, Başûrê Kurdistan’daki bazı bölgelerde Türk askerinin yol kontrolü yaptığını, kimlik sorduğunu yazmıştı. Türk ordusu bu haberleri yalanladı. Kısa süre sonra kontrol noktalarının görüntüsü Amerika’nın Sesi internet sitesinde yayınlandı. Yolda aracı durdurulan kişiyle Kürtçe konuşan şahıs Türk askeri olduğunu söylüyor. Yine haberle bağlantılı olarak Amerika’nın Sesi’ne konuşan bölge halkı, durumun alabildiğine kötüleştiğini ve Türk askerinin bölgeye tamamen yerleştiğini anlatıyor. Halk evinin 50 metre yakınındaki tarlaya gidememekten şikâyet ediyor. Aynı siteye konuşan gazeteci Şîmal Berçî, bu duruma Başûrê Kurdistan’da ilk kez rastlandığını anlatıyor. Evet, bölgede Türk askerinin çokça üssü var. Bu üslerin sayısının 100’ü aştığı biliniyor. Ancak şimdiye kadar ana yollar üzerinde kontrol noktaları kurarak halkı sorgulamamışlardı.

Bölgede yaşanan bu yeni durumu dostlarla da konuştum. Konuştuklarımdan biri KDP’ye uzun yıllardır emek veren, hala KDP saflarında olan bir dost. Bu dost RojNews’te yazılanların, Amerika’nın Sesi internet sitesinde söylenenlerin tamamını doğruladı. Peki, bölgeyi yöneten güçler bu işe ne diyor? Niçin bir tepki vermezler, dediğimde ise bölgede bir irade kalmadığından ve kontrolün birçok noktada Türk devletine geçtiğinden söz etti. “Bu güçlere karşı bir şey yapamaz durumda oldukları için PKK’yi suçlamaktan başka bir seçenekleri yok” diye de ekledi.

Bir kez daha hatırlatalım. Türk devleti uzun yıllardır adım adım yerleştiği Başûrê Kurdistan’ın Duhok kentine bağlı Berwarî bölgesinin Bazê ve Bêrîzanê köylerini birbirine bağlayan ana yol üzerinde en az iki ayrı noktada kontrol noktası kurmuş durumda. Kontrol noktalarına 200 metre kala bariyerler kuran Türk askerleri araçları durdurarak kontrol ediyor. Kürtçe konuşan bu askerleri de dostlara sordum. Bunlar korucu mu yoksa asker mi? Bizzat o kontrol noktalarından geçenler kimlik kontrolü yapıp araçları arayanların korucu olmadıklarını söylüyor. Yani Türk askeri oldukları kesin. Askerlerin bir kısmı Kürtler arasından devşirilmiş paralı çeteler iken bir kısmı da özel eğitimle Kürtçe öğretilmiş tim ve benzeri askeri unsurlar. Bu Kürtçe telaffuzlarından da belli oluyor.

Anlaşılan o ki kontrol noktalarını teslim ettikleri kişiler tamamen biat etmiş insanlardan oluşuyor. Bu, bir güven durumu aynı zamanda. Demek geçmişte olduğu gibi Türk askerinin güvenliği için yol kontrolleri yapan KDP’ye bağlı güçlere güvenmiyorlar. Yine gece gündüz emirlerinde olan koruculara da güvenmiyorlar. Bu nedenle bizzat kendileri bu işi yapıyor. Resmiyette ise bunu inkâr ediyorlar. Kurdistan Bölgesi yöneticilerinin, Irak hükümetinin sessizliği de hesaplarına geliyor. Böylece uluslararası hukuku ihlal eden bir suçları daha gözlerden gizlenebiliyor.

Başûrê Kurdistan’da kiminle konuşsanız söz konusu hazırlıkların Garê’ye dönük kapsamlı bir saldırı için yapıldığını söylüyor. KCK Dış İlişkiler Komitesi de geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada bölgeye çok büyük bir askeri sevkiyat yapıldığını ve bu sevkiyatın Kurdistan bölgesi için ciddi riskleri beraberinde getirdiğini söyledi. Türk devleti, söylendiği gibi sadece Garê’yle kendini sınırlı tutmayacak. Hatta Başûrê Kurdistan’ın başkenti Hewlêr’i kontrol etmek için planlar yapıldığına dair bilgiler de dışarıya sızıyor. Kurdistan Parlamentosu’nun eski üyelerinden Ali Heme Salih, Hewlêr’in tehlike altında olduğunu açık bir biçimde dile getirdi. “Türkiye son iki hafta içinde Kurdistan Bölgesi topraklarına çok sayıda askeri güç ve silah sevk etti. Eğer Türkiye hedeflerinde başarılı olursa hiç kuşkusuz Hewlêr’in kontrolü için de bir plan yapacaktır. Özellikle Mêrgesor ve Çoman ilçelerinde yaşanan askeri hareketlilik bu planın göstergesidir. Böyle bir durum olursa Hewlêr ciddi bir sorun yaşar ve tehlikeye düşer.” Bu sözler bir dönem Goran Hareketi’nde siyaset yapan, şimdilerde “Rewtî Helwestî Niştimanî” yani “Ulusal Tutum Hareketi” adıyla yeni bir örgütlenmeyi yaşama geçirmeye çalışan eski parlamenter Ali Heme Salih’e ait ve yabana atılacak sözler değil.

Türk devletinin Başûrê Kurdistan’daki askeri varlığı sadece PKK’nin bölgede bulunmasıyla izah edilecek ya da bu gerekçenin arkasına sığınılacak sıradan bir durum değil. Bu, KDP’nin ileri sürdüğü altı boş bir gerekçe. KDP isterse pekâlâ PKK ile görüşerek Kürtler arası ilişkilerde yaşanan tüm olumsuzlukları rahatlıkla aşabilir. Birçok kez çağrı yapılmasına rağmen bunu yapmadı, yapmıyor. Çünkü o da ipin ucunu kaçırmış durumda. Artık kontrolün KDP’de olmadığını görmek gerekir. On yıllardır bölgeye yerleşen ve gücünü her geçen gün daha fazla konsolide eden Türk devleti artık geniş bir alanı kontrol eder duruma gelmiştir. Elbet bu sürede kendisine büyük kolaylıklar sağlayan KDP yönetimini de korumak istiyor. Gelen bilgilere bakılırsa Hewlêr’e dönük planının ardında KDP’yi koruma güdüsü var. Halk, Türk devletinin Kurdistan’daki varlığından rahatsız ve bundan KDP’yi sorumlu tutuyor. KDP’ye dönük de artan tepkiler, Hewlêr başta olmak üzere KDP’nin kontrol ettiği bölgelerde geçmişte Şeladizê’de yaşandığı gibi Türk askerlerine hatta bölge yönetimine dönük bir halk ayaklanmasını beraberinde getirebilir. İşgalci Türk devleti ile destekçilerinin bir korkuları da bu.

İşin aslı Kürtlerin işi zor ve Kürtler arası çelişkiler de sadece düşmanlarının işine yarıyor. Bunu görmek lazım. Kürtler tersini yapar mı? Bu da emin olun en fazla KDP’nin tutumuna bağlı. KDP tutum değiştirmezse ne mi olur? Sanırım bu durum en fazla KDP için hayırlı olmaz. Türk devletinin tarihi bunun özetidir. O tarihi bilen sonucun ne olacağını da kestirmeli.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.