TC ve İsrail neyin iş birliğini yapıyor?
Aykan SEVER yazdı —
- İsrail ve TC birbirinin paralelinde ve zımni dayanışma içinde kanlı siyasal arayışlara giriştiler. TC bu süreçte Batı ve Güney Kurdistan'a saldırılarını artırdı. İsrail son 6 ayda en az 33 bin Filistinliyi katletti. Bütün bunlar olurken TC ise İsrail'i silah satışı dahil çok yönlü olarak destekledi.
3. paylaşım savaşı 7 Ekim'de Hamas saldırısı ile bir üst seviyeye adeta fırlatıldı. Olayın nasıl geliştiğine dair ayrıntılara hakim olmasak da en nihayetinde İsrail ve TC birbirinin paralelinde ve zımni dayanışma içinde kanlı siyasal arayışlara giriştiler. TC bildiğiniz üzere bu süreçte Batı ve Güney Kurdistan'a saldırılarını artırdı. İsrail son 6 ayda en az 33 bin Filistinliyi katletti. Gazze'yi harabeye çevirdi. Bütün bunlar olurken TC ise İsrail'i silah satışı dahil çok yönlü olarak destekledi. Rejim arada diktatörün bir iki höykürmesi ve "MOSSAD ajanı yakaladık" göz boyamalarıyla bu süreci atlatmaya çalıştı. Fakat ne İsrail'in ne de TC'nin planları yeterince "başarılı" değil ve ilerlemiyor.
Netanyahu ve neo-faşist ortakları seçim propagandalarında ve sonrasında Filistin'i bütünüyle işgali hedeflediklerini gizlememişlerdi. Ancak tasarının sadece Filistin'le sınırlı olmayıp Lübnan ve Suriye'nin güneyini de kapsadığı gözüküyor. TC açısındansa "tampon bölge" yalanlarıyla kutsanan şimdilik 60 km diye ifade edilen Batı ve Güney Kurdistan'ı da içeren bir işgal planı söz konusu. Rejim bu kurgusunu kısmen gerçekleştirmiş durumda.
Ancak TC ve İsrail'in paralel hedeflerinin olması ve zımni dayanışmaları, tasarılarını gerçekleştirecek ölçüde yeterince güçleri olmaması nedeniyle kısmi tökezlemelere uğruyor. Burada ABD-NATO'nun gücüne ve perdelemesine de ihtiyaç duyuyorlar. ABD'nin özellikle İran'a karşı doğrudan cephe açacağı, savaşın büyüyeceği, göz gözü görmeyecek bir atmosfer onlar için elzem. Son olarak İsrail'in Suriye'deki İran büyükelçiliğine saldırması bunu zorlayan hamlelerden biriydi. DAİŞ Horasan'ın saldırılarının da bu politikalardan çok uzak olmadığı görülebilir. TC ise şu ara yeni işgal saldırılarına zemin hazırlamak için Irak ve ABD-NATO yönetimleri nezdinde destek arayışında.
TC ve İsrail amaçlarına ulaşabilir mi? Geçen hafta Şam'da gerçekleşen İsrail saldırısı sonrası ABD İran'ın "yanıt vereceğiz" tehditlerinden ister istemez etkilendi. Bölgede askeri birliklerini "teyakkuz" durumuna geçirdiler. Biden yönetiminin özellikle seçimler öncesi yeni bir savaş istemeyeceği ortada. Ancak Trump'ın başkan olması olasılığına oynayan Netanyahu rejimi pekala ABD'ye politika dayatabilecek durumda. BM Güvenlik Konseyi'nde ateşkes kararı verilmesine rağmen İsrail'in saldırılara devam etmesi de bunu destekler nitelikte. 3. Dünya Savaşı'nın gelişim seyri içinde çeşitli bölgesel güçler epeydir ön planda. Daha önce şekillenmiş "bloklar"ın hükmü büyük ölçüde aşındı. Bu bağlamda herkes ilişkilerini yeniliyor. Örneğin İran ve Rusya stratejik iş birliklerini savaşın seyrine uyumlulandırma arayışındalar. İki ülkenin ilişkilerini yeni bir temelde güçlendirmeye yönelik kapsamlı bir anlaşma taslağı üzerinde çalıştığı bilgisi geçen hafta uluslararası basına yansıdı.
Orta Doğu'da harp büyür mü? ABD ve İran'ın bundan karşılıklı olarak kaçınmaya çalıştığı görülüyor ancak pekala savaşı yayacak ve derinleştirecek asimetrik politikalar da gündeme gelebilir. Örneğin İsrail-TC destekli Aliyev hanedanlığının Rusya'nın da yol vermesiyle Ermenistan'a saldırısı gibi. Nitekim son zamanlarda İsrail'den Azerbaycan'a silah sevkiyatı artarken Aliyev rejiminin de Ermenistan'ın sınır köylerine ve askeri birliklerine "yoklama" saldırıları arttı. Güney Kafkasya'da olası sıcak savaş pekala Orta Doğu'da da saldırgan rejimlere gerekli zemini sağlayabilir.
Burada bitirmeden küçük bir not: TC'nin Güney ve Batı Kurdistan'a dönük işgal planları sadece AKP-MHP ile simgelenen iktidara ait bir tasarı değil, bizzat egemen sınıflar ittifakının hülyasıdır. Elbette son yerel seçim sonuçları bu türden arayışları etkileyecektir ancak işgalci-emperyalist politikalara devrimci-köklü karşı çıkışlar olmadığı sürece rejimin kanlı arayışlarının ortadan kalkması beklenemez.