Diz çökmeyenlerin çıkışı

Selim FERAT yazdı —

  • Diz çökmemenin son hikayesinin ömrü yarım yüzyıla dayandı. Bu hikayenin iki önemli başlatanı, Kemal Pir ve Haki Karer Karedenizli ve Türk kökenlidirler. Diz çökmeyenlerin hikayesini başlatanlar, toplumu duyarlı kılmak için, yaşamları pahasına o yürüyüşü başlattılar.

I

Kobanî Davası’nda devlet harekete geçti ve Demirtaş ile 107 arkadaşına karşı harekete geçen hukuk sistemi, savaşı hukuka tercüme etti.

İşgal ve inkar politikasının devamı gözlemcileri şaşırtmadı.

Bu kararın, korku, intikam  çaresizlik ve işgale dayalı şiddetin toplamından çıktığının altını çizmek istiyorum.

Direnişe karşı verilmiş tekerrür bir karar.

Türk devletinin yakın tarihine güneş tutulması olarak tarihe geçen "Düşmeyen Kobanî“, devleti histerik bir bunalıma itti ve bu histerik nöbet hala dinmedi…

42 yıl ceza alan Demirtaş soğuk kanlı davrandı ve bir Castro‘nun: "Tarih beni aklayacaktır“ "La historia me absolverá“ a denk düşen: "Elbet bir gün, hepimizin beraat edeceğimizden kuşkum yok" sözleriyle, yürüyüşe devam dedi.

Figen Yüksekdağ’ın "Bugüne dek diz çöktüremediler…Bundan sonra da başaramayacaklar“ sözleriyle dün ve bugünü yansıtan bir söyleve imza attı.

II

Yarım asır öncesinde başlayan kurtuluş sosyalizasyonu aralıksız sürdü.

Diz çökmemenin son hikayesinin ömrü yarım yüzyıla dayandı.

Bu hikayenin iki önemli başlatanı, Kemal Pir ve Haki Karer Karedenizli ve Türk kökenlidirler.

Diz çökmeyenlerin hikayesini başlatanlar, toplumu duyarlı kılmak için, yaşamları pahasına o yürüyüşü başlattılar.

Diz çökmeyenlerin tarihini başlatan önderlerden Kemal Pir, Diyarbekir zindanlarından Kurdistan Hareketi’nin bugününe dair bir öngörüye imza atmıştı: "Bu harekette zaferi görüyorum“.

Haki Karer, Karadeniz’li devrimci bir grubun önde gelen simalarından biri. Kemal Pir’le yoldaşlık yapmış, birlikte Ankara’da bir ev tutmuşlar ve bu ev Kurdistan toplumsal ve ulusal kurtuluşunun temellerinin atıldığı bir mekan olarak mücadele tarihine geçti.

Diz çökmeyenlerin önderlerinden Haki Karer, yetmişli yılların ilk yarısında (1974) daha 24 yaşındayken "Ankara Demokratik Yüksek Öğrenim Derneği’nin“ (ADYÖD) kuruluşunu gerçekleştirenler arasındaydı.

Bu direnişi başlatma formasyonunun önderlerinden, 18 Mayıs şehitleri olarak anılanların etkin isimlerinden Haki Karer, 27 yaşındayken yaratılan bir kaos ortamında, Antep’te öldürülmüştü.

Haki Karer’in katledilmesinden sonra Hilvan’da süren direniş, diz çökmeyenlerin Hilvan’da kazandığı (1979) ilk Belediye Başkanlığı’na imza atmıştı Kurdistan’da

"Teslimiyet (diz çökmek) ihanete götürür“ sözlerini tarihe işleyen ve Haki Karer’in katledilişinden beş yıl sonra 1982‘in 18 Mayıs’ında bedenleri ateşe verenler Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin ve Necmi Öner olmuşlardı.

Bu eylemin adı "Dörtlerin Gecesi“ olarak tarihe geçti.

Hikayenin başlangıcının tarihsel çıkarımını 50 yıl sonra şöyle de analiz etmek mümkün:

Korkuyu aşanlar, işgalcileri bir korku dehlizine ittiler.

Yarım yüzyıldır korku tünelinde çaresizlikten daha da saldırganlaşan Türk devletidir ve son temsilcisi Erdoğan’dır.

Erdoğan adına konuşan Bahçeli’yi gözlemleyin. Dünyanın 8. büyük ordusuna (850.000’in üzerinde) sahip bir ordunun arkasına sığınmadan, korkudan ağzından iki cümle çıkar mıydı?

Kurdistan’da yenilen Erdoğan, bu işgal ordusu olmadan ve korktuğundan diz çökmeyenlerden Demirtaş’a 42 yıl ceza verir miydi?

Hikayenin şimdisinde iki resim karesi kalıyor: Aklın gücüyle direnenler; namluyla tahakküm etme çaresizliğinde olanlar.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.