Gazze’de müslüman, Kobanê’de haçlı!
Suat BOZKUŞ yazdı —
- Gazze’de Müslüman geçinen Erdoğan-Bahçeli çetesinin Kurdistan’da işgalci Haçlı ordusu olduğu görülmüştür. Şimdi de yıllardır dillendirdikleri Suriye-Irak sınırına tampon bölge adı altında işgal harekatını kalıcılaştırmak gündemdedir.
Dünyanın önemli kısmı ışıl ışıl süslemelerle yeni yıl kutlamalarına hazırlanıyor. Herhalde bu sene en trajik yılbaşı kutlamaları yapılacak. Havai fişeklerin ışıklarıyla atılan bombaların gürültüsü ve alevleri birbirine karışacak. Yakınlarının cenazelerini arayanlarla cenazeleri alıp kaçan organ mafyası adeta yarışacak. Halklara barış içinde bir yaşam sunamayan, insanlığı ırkçı-dinci çatışmalar içinde çürüten ve tüketen işgalci siyasetler kışkırtmalarla ayakta kalmaya çabalayacak.
Bölgemizde bunun iki örneği var. İsrail dünyanın gözü önünde Filistinlilere boyun eğdirmek ve Gazze’den başlayıp Filistin’i insansızlaştırmak için saldırılarını azgınca sürdürüyor. Gazze’deki vahşet her an yaygınlaşma ve tüm Orta Doğu’yu sarma tehlikesi taşıyor. Arap ve Müslüman devletler başta olmak üzere dünyanın seyrettiği, BM’in ise her zamanki gibi aldığı kararları uygulama-uygulatma gücünden aciz olduğu bir dönemde, yakın gelecekte çözüm beklemek bir yana savaş Lübnan’a ve diğer bölge ülkelerine yayılma eğilimi taşıyor.
Bölgedeki bir diğer çatışma alanı ise Kurdistan halkının direnişini ezmek için yapılan saldırı ve katliamlardır. Kırk yıldır süren bu direnişi bastırmak için her türlü zulüm yapılmıştır. Roboskî katliamının yıl dönümünde yeni katliamlar gündemdedir. Türkiye’yi yönetenlerin tek bildiği acımasız-insafsız kanlı katliamlarla halkları susturmak ve bastırmaktır. Ama bunlarla geçici ve suni bir sükunet sağlasa da, sorunu asla çözemediği yüz yıldır görülmüştür. Ne var ki, ırkçı-dinci zihniyetler “tenkil-tedip ve sözde temdin” harekatlarından başka bir yol bilmemektedir.
AKP kayyımları bir yandan caddelere Şeyh Said adını vererek göz boyamaya çalışırken okullara Esat Oktay adlı işkenceci katilin adını vererek gerçek yüzünü ortaya koymaktadır. Böylece Topal Osman-Sakallı Nurettin Paşa, Mustafa Muğlalı’dan Esat Oktaylara uzanan işkenceci-katliamcı çizginin devamı Erdoğan-Bahçeli çetesi olmaktadır. Gazze’de İsrail işgalcilerine karşı çıkar görünen Erdoğan-Bahçeli çetesi, Kurdistan’da işgalci Haçlı ordusu gibidir. Kurdistan’daki işgalci zulümle halkı sindirme ve göçertme yoluyla bölgeyi insansızlaştırma peşindedir. Çözüm olarak da sivil halka yönelik insafsız saldırıların artması, halkın temsilcilerine yönelik olarak meclis içinde ve dışında saldırılar, bölgeye sarı torba dağıtmak gündeme getirilmektedir.
Kürtlere karşı şeytan taşlama ayinlerine dönen ortak bildiriler de etkisini yitirmektedir. Bunun çözüm değil, sorunların üstüne örtülen bir şal olduğu ortaya çıkmaktadır. CHP’nin son ortak bildiriye imza atmaması ve bunun sonrasında uğradığı saldırılar dikkate alınırsa savaş cephesinin ağır hasar aldığı görülmektedir.
Gazze’de Müslüman geçinen Erdoğan-Bahçeli çetesinin Kurdistan’da işgalci Haçlı ordusu olduğu görülmüştür. Şimdi de yıllardır dillendirdikleri Suriye-Irak sınırına tampon bölge adı altında işgal harekatını kalıcılaştırmak gündemdedir. İşgalciliğin hiç kimseye faydası olmamıştır, olmayacaktır. Dahası Kurdistan halkları içinde birçok farklı eğilim vardır ama ezici çoğunluğunun işgale-işgalcilere karşı olduğu her aşamada görülmektedir. Bu nedenle sivil halk boşaltılıp yerine işgalcilerin yerleşmesi isteniyor. İsrail gibi yeni yerleşim bölgeleri oluşturmak, Kıbrıs ve Efrîn gibi işgali kalıcılaştırmak ve yayılmak istiyorlar. Bunun maliyeti ise çok daha ağır olacaktır.
Şeyh Said ile Esat Oktay arasında sallanan Erdoğan-Bahçeli çetesi yıkılmalı ve Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılarak çözüm için diyalog yolu açılmalıdır.
Bütün karanlık senaryolara rağmen tüm ezilenlerin özgürlük umutlarının güçlendiği bir yıl olmasını diliyorum.