Güncel

Hedef ortak mücadele

Cihan DENİZ yazdı —

  • İktidar bugün polis ve yargı eliyle HDK’ye yönelmektedir. Bunu yapmaktadır çünkü HDK, tüm eksikliklerine, yetmezliklerine rağmen gerek fikir gerekse de bu fikrin örgütlenmiş hali olarak iktidarın tüm korkularının vücut bulmuş halidir.

Aslında demokratik siyaset alanının genişlemesi, toplumun daha geniş kesimlerinin yaşadıkları sorunların çözümünün bir öznesi olarak siyasete daha aktif olarak katılması bakımından daha “umutlu” olmamız gerekirken;

DEM Parti’nin kazandığı belediyelere belediye eşbaşkanlarına göstermelik yargılamalarla verilen cezalar gerekçe gösterilerek atanan kayyumlar…

Hakkında iktidarı eleştiren açıklamaları nedeniyle TÜSİAD Başkanı’nın ilk önce en üst perdeden iktidarın hedefi olması ve sonrasında hakkında soruşturma açılması…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin bir sonraki seçimdeki muhtemel cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkında ardı ardına açılan soruşturmalar ve davalar ile siyaset denkleminin dışına atılma çabaları…

En nihayetinde HDK’ye yönelik son operasyon…

Tüm bunlar ve burada sayamadığımız daha nice örnek, bir arada düşünüldüğünde umut yerini daha karamsar duygulara bırakıyor.

Tüm bunlar aslında iktidarın genel anlamda siyasete ve özel olarak da kendisine dönük muhalefete dönük bakışının bir özetidir.

Aynı şekilde bu örnekler toplumsal desteği eridikçe, her gün daha da ağırlaşan ekonomik, siyasi ve toplumsal krizler karşısında çaresizliği arttıkça iktidarın daha da dört siyaset mühendisliğine sarıldığını, siyasi olarak elde edemediğini başka yollarla elde etmeye çalıştığını gözler önüne sermektedir.  

Bu bakımından Halkların Demokratik Kongresi, HDK’ye dönük aralarında gazetecilerin, akademisyenlerin, siyasetçilerin, ekolojistlerin, hak savunucularının, aktivistlerin olduğu binlerce kişi hakkında açılan soruşturma ve bu soruşturma kapsamında yapılan operasyonlar sonucu onlarca kişinin tutuklanması üzerinde özellikle durulması gereken bir konudur.

İktidar, HDK’nin illegal bir yapılanma olmadığına dair açık bir mahkeme kararı olmasına rağmen, ama asıl olarak da gözaltına alınıp tutuklanan herkesin illegal bir ilişki içinde olmadığını çok iyi bilmesine rağmen neden HDK’yi ve onun bileşenlerini hedef almıştır? Neden bunu tercih etmiştir?

İktidar bugün polis ve yargı eliyle HDK’ye yönelmektedir.

Bunu yapmaktadır çünkü HDK, tüm eksikliklerine, yetmezliklerine rağmen gerek fikir gerekse de bu fikrin örgütlenmiş hali olarak iktidarın tüm korkularının vücut bulmuş halidir.

İktidarın en büyük kabusu ezilenlerin birliği ve verdikleri mücadeleleri ortaklaştırmalarıdır. Bu, tam da ezilenlerin farklı alanlardaki mücadelelerin radikal demokrasi esprisi ile yani ezilenlerin yaşadıkları sorunlar arasında bir hiyerarşi kurmadan bir aradalığına dayanan HDK’nin varoluş felsefesidir.  

Tüm iktidarların en temel taktiği olan böl, parçala ve yönet anlayışına karşı HDK, ezilenlerin verdiği mücadelelerin birliğini hedeflemektedir.   

Dün farklı Kürt partilerinin, örgütlerinin aynı ulusal hedefler temelinde mücadelelerini ortaklaştırmayı hedefleyen Demokratik Toplum Kongresi’ni hedef tahtasına oturtan, yüzlerce kişiyi daha çok yakın bir tarihe kadar bizzat iktidarın muhatap alarak ilişki geliştirdiği DTK’nin üyesi olduğu gerekçesiyle yargılayıp cezalandıran iktidar bugün aynı senaryoyu HDK üzerinden tekrarlamak amacındadır. 

İktidarın en büyük korkusu bu coğrafyanın en temel sorunlarının başında gelen Kürt Sorunu’nun çözümü için verilen mücadelenin coğrafyanın diğer halklarının verdiği mücadeleler ile ortaklaşmasıdır; Kürt mücadelesi ile emekçilerin verdiği sınıf mücadelesinin yan yana gelmesidir; kadın özgülük mücadelesinin, gençliğin mücadelesinin ile, ekoloji mücadelesinin, LGBTİ+’ların verdiği mücadelenin ortak bir zeminde buluşmadır.

İktidar tüm bu mücadelelerin bir araya gelmesinin kendisi için ne anlama geldiğinin gayet farkındadır, bu birlikteliğin yaratacağı tsunaminin önünde duramayacağını gayet iyi bilmektedir. Bu nedenle de önüne geçmek için her yola başvurmaktadır. Atomize olmuş mücadele adacıklarını daha rahat kontrol edeceğinin farkında olan iktidar, HDK’nin illegal bir yapıymış gibi gösterilmesinin yaratacağı korku iklimi ile gerek farklı örgütlerin gerekse de bireylerin HDK’de bir araya gelerek yarattığı birlikteliği dağıtmayı hedeflemektedir.

HDK aynı zamanda iktidarın dayattığı siyaseti sadece seçimlere indirgeyen, siyaseti TBMM’deki konuşmalar ile sınırlayan, talep etmek ve bu taleplerle mücadele etmek yerine sadece şikayet eden ve çözümü iktidardan bekleyen daraltılmış siyaset anlayışına karşı yeni bir siyaset anlayışını, toplumu sorunlarının çözümünün öznesi yapmayı hedefleyen, tüm kesimlerin seçimden seçime değil, her gün aktif olarak siyasetin bir parçası olmasını savunan bir anlayışı temsil ettiği için de hedef haline gelmiştir. 

Buna karşı yapılması gereken iktidarın tüm toplumsal kesimleri nefessiz bırakan “siyaset” anlayışına karşı tüm ezilen kesimlerin demokratik alternatifi olan HDK’nin daha güçlü sahiplenilmesi ve gerek örgütsel ama asıl olarak da ideolojik olarak daha da güçlendirilmesidir.

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.