İsrail’in Türkler yolunda son avı!

Ahmet KAHRAMAN yazdı —

  • Bunlar, savaşı kirletmede Moğollar ve Atilla’nın yolunda gittiler. Kürt kırımını sansürün yasak perdesi ardında başlatıp sürdürdüler. İsrail’e katil diyenler, kendi icatları nedeniyle, kendi yüzlerine tükürüyorlar.

İsrail, Türklerin 2015 yılı güzünden itibaren, Kürdistan’da uyguladığı insan avı yıkım stratejisiyle savaşıyor. Gazze, “Türklerin vekili” olarak Suriye şehirleri ve Kobanî’de işlediği cinayetin tekrarı, Şırnak’ın, Cizre ile Sur’un bir prototipi, yıkım maketidir.

Bunlar cumhurbaşkanından, Türk siyasal parti önderlerine kadar koro halinde, “katil, cani, yamyam İsrail” diye haykırıyor, ama öyle değil işte. Tükrük döne dolaşa üstlerine yağıyor onların.

Çünkü Türk devleti, Selahattin Demirtaş’ın 2015 yılında dünyayı ayağa kaldırma çabalarına rağmen, muhasara altındaki 10 Kürt şehrinde tahliye için, “insani koridor”a izin vermediler. Faşist Franco’nun “yaşasın ölüm” narasının zevkini çıkarırcasına, silahsız gençleri, çocuk ve kadınları kurşundan geçirdiler.

Oysa “katil, cani” dedikleri İsrail, Hamas müzik konserini izleyenlerden1250 kişiyi katletmesine rağmen, bunlar gibi “utancın insanları” derekesine inmedi.

Bunların savaşçı onuruna bakın ve seyreyleyin siz!Varto’da Kesver kadını katledip ölüsünü, çıplak ederek yol kenarına attılar. Cizre’de evinin eşiğinde oynayan çocuk Cemile Çağırga’yı, nişangah olarak kullandılar. Bunların savaş ve savaşçılık onurunun menzili, bu kadar işte. Cemile’nin ölüsüne mezar da vermediler. Annesi bedeni bozulmasın diye, onu bir hafta boyunca dondurucuda tuttu. Silopi’de keskin nişancılar, evinin eşiğini aşan 57 yaşındaki Taybet İnan’ı “keyiflerini getirmek için” vurdular. Eşi ve çocuklarını bir hafta ateş altında tutarak, cesedi almasını önlediler. Taybet ananın ölüsü, bir hafta sokakta kaldı. Çocukları, üşüşen aç köpekleri uzak tutmak için, uzaktan taş atma nöbeti tuttular.

Şırnak’ta kin ve vahşi öfkelerini emzirmek için, Lokman’ın ölü bedenini savaş aracına bağlayarak dolaştırdılar. Sur’da Miray bebeği, balkona çıkan annesinin kucağında vurdular. İsrail, böylesine vahşileşip alçalmadı, Gazze’de.

Bunlar, savaşı kirletmede Moğollar ve Atilla’nın yolunda gittiler. Kürt kırımını sansürün yasak perdesi ardında başlatıp sürdürdüler. İsrail’in savaşını, televizyonların naklen yayınlarıyla, evlerin oturma odalarına taşıdılar.

İsrail’in “lider avı” da kendi icadı değil, Türklerin buluşudur. Türklerin haydut kesilip Kürt lider kadrolarına karşı kullandıkları Dronlar, başlangıçta İsrail yapımıydı. Damat Selçuk’un “montaj sanayi”nin devreye girmesiyle, o kaynak kesildi. Başka merkezlerden parçalar edinildi. Damat bunları monte ederek, içeride sattı. İhraç etti. Kısa zamanda dolar milyarderi oldu.

Kürt avıyla dünyaya kötü örnek olan Kürt Hakan çavuş, şimdi büyük Türk büyüğü sıfatıyla, dünyayı dolaşıp el sıkıyor. Yani İsrail’e katil diyenler, kendi icatları nedeniyle, kendi yüzlerine tükürüyorlar.

İsrail, Türk devleti haydutluğunun dünyada sessizlik, dilsiz ve sağırlıkla karşılandığını görünce, “niye benim başım kel mi?” diyerek, dronelerini öne sürdü.

İsrail, en son Hamas’ın yeni lideri Yahya Sinvar’ı da avladı. Hamas’ın en heyecanlı yandaşı Türk devleti bile, İsrail’in gücü karşısında şaştı, kuyruğu kısık kurt gibi kaldı.

Hamas’ın bundan önceki lideri öldürüldüğünde ulusal yas ilan eden Türk devleti, bu satırların yazıldığı öğle saatlerine kadar, henüz İsrail’e “sen yandaşımın canını da aldın ey katil” bile diyememişti.

Ortadoğu’nun neresinde bir silah patlasa, “Üçüncü Dünya Savaşı yola çıktı geldi, geliyor” çanlarını çalan asparagasçılara ithaf olunur…

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.