Barzani mi Derazorlu Ednan mı kardeş?
Rojbin EKİN yazdı —
- Gelecek yüzyılı kazanmanın, garantilemenin gerçek kardeşlik hukukunu, köprüsünü ve bağını 25 Haziran 2024 tarihinde Zap’ta Türk işgaline karşı direniş mevzisinde yaşamını yitiren Dilgeş Ednan kod isimli Derazorlu Hemze Muhammed Saqir isimli özgürlük gerillası kurdu.
Kürtlerin kahramanlık destanlarının hazin sonunun sebebi hep ihanet. İkisi hep birlikte anıldı ve anlatıldı. Çoçukluğumuzun kahramanlık destanlarından da eksik edilmedi ihanet. Cemilê Çeto hikayesini hiç unutmadım. Çocukluk oyunlarımızda bize sırtını dönen, oyun bozanlık yapan isimlere yakıştırdığımız bir lakaptı. Kendisi için yaptığı benzetmeyi de hiç unutmadım; ‘Cemîlê Çeto ji kerê keto.’
İhanete dair güçlü bir bellek, toplanmış isim ve belgeler çokça mevcut. Ama içinden söküp atmanın, bu lanetli, hastalıklı gerçekten kurtulmanın kararlılığı yok. İhanet gerçeğinin kimyasını çözenlere, az da olsa buna karşı ses çıkaranlara ‘kardeşiz’ denilerek set konuluyor, tepki gösteriliyor. Bu tanıma sığınılarak ihanete karşı tutum almanın önüne geçiliyor. Kürtlerin tarihsel mücadele seyri içerisinde bu bağın gerçek tanımı değişti. Doğru bir kardeşlik hukuku aynı ırk ve ulustan gelmeyi artık şart koşmuyor. Özgür bir geleceğin üzerinde inşa edildiği değerleri, birliği, duyguları, düşünceleri ve gücü kapsadığı daha kabul edilebilir ve gerçek.
Bu bağın gerçek tanımında birleşmediğimiz sürece, kimin gerçekten hain kimin kardeş olduğunu da seçemeyeceğiz. Olup bitenleri okuyabilen herkes şunu söylüyor; “Kürtleri zorlu bir tarihsel süreç bekliyor.” İlk kez kurulmuyor, duyulmuyor bu cümle. Hatta her ifade edildiğinde klişe cümle diyenler de az değil. Ama gerçek bu. Bu cümleyi kuran herkes, bu dünyanın yeniden dizayn edildiğini mutlaka biliyordur. Kürt coğrafyasında ve etrafında süregiden savaşların da bununla bağlantılı olduğunu biliyordur. Herkes bir yüzyılı daha kazanmanın peşinde. Bunun için çabalıyor, geleceğine doğru giden yolun taşlarını bu amaçla örüyor. Kürt’ün yüzyıllık düşmanları olarak bildiklerimiz de bu amaç için çalışıyor. Herkes için yaşadığı bölgede etkili bir güce dönüşmenin yolu, daha fazla alan hakimiyeti, sınırlarını genişletme, işgal ettiği yerlere yerleşerek bayrağını dikmek. Ve elbette güçlü bir ekonomik güce dönüşmek. Yeni ticaret ve enerji yolları kurmak...
Peki biz ne yapıyoruz? Nerede o bağımsız Kurdistan devleti hayali kuranlar? Bu amaç için mücadele ettiğini, çalıştığını söyleyenler nerede? Dünyanın yeniden paylaşıma açıldığı böylesi bir süreçte hangi planın parçası oldular? Varolmanın direnişle, kendini savunmakla mümkün olduğuna inanan biri olarak merak ediyorum doğrusu Başûr Kurdistan topraklarının Türk devletince işgal edilmesine PKK’nin varlığını gerekçe olarak görenler nasıl bir gelecek planlıyor Kürtler için? Mesela Barzani ailesi ve bu aileyi Kurdistan’ın lider gücü olarak görenler bence bu sorulara cevap verebilmeli. Bağımsız Kurdistan için Türk devletiyle nasıl bir sözleşme ve anlaşma yapıldı? Ortak ve öncelikli hedef PKK’nin tasfiye edilmesi, bu konuda her iki tarafın da kararlılığı net. Ortak açıklama ve ifadelerde de dışarıya yansıtılan sadece bu amaç oldu. Türk devletinin bu amacını bilmeyenimiz yok zaten. Yüzyıllık gelecek planları önünde engel olarak gördüğü tek bölgesel ve etkili güç olan PKK’yi tasfiye etmek istiyor. Daha sonra şu anki Türkiye devleti sınırlarını adım adım genişleterek büyük Osmanlı İmparatorluğu hayaline, gücüne erişmeyi planlıyor. Peki Türk devletiyle PKK’nin tasfiye edilmesi üzerinden anlaşan KDP Kürtlere nasıl bir gelecek vaat ediyor? Ne kazanacak daha sonra?
KDP ile kardeşlik hukukunu hala savunan, önemseyen Kürt de, KDP yanlısı Kürt de neden bu duruma bir açıklık istemiyor. Neden planın ne olduğunu talep etmiyor? KDP’nin kendileri için nasıl bir gelecek planladığını merak etmiyor, sorgulamıyor?
Kimse kandırmasın kendisini. Söylediğiniz yalanlara kendiniz inanabilirsiniz, ama gerçeği bilenleri inandıramazsınız. Yarım asırdır PKK ile Türk devleti savaşıyor. Bu savaşın anatomisini okumaya, yazmaya çalışan herkesin bildiği gerçekler var. İşgalci Türk devletinin itiraf etmekten çekinmediği bir gerçek var; yerelden istihbarat, destek ve işbirliği olmazsa Kurdistan dağlarında bir arpa boyu yol alamacağını biliyor. Bu gerçeğe dayanmasaydı bu savaş, gerçekten Metina ve Zap’ta işgal ettiği tepelere Türk bayrağını dikebilir miydi? Oralara girebilirler miydi? Başûr Kurdistan’ın neredeyse tüm maddi imkanları bu amaç için seferber edildi. Tankların geçebileceği genişlikte yollar, tepelere helikopter pistleri yapıldı. Her açıdan tahkim edilmiş karakolların inşa edilmesi çin beton bariyerler taşındı vs. Hangi yollar, topraklar üzeri taşındı bunlar? Hepsinin havadan gerçekleşmiş olması imkansız. Öyle olmuş olsaydı neden 40 yıl önce yapılmadı bugün yapılmış olanlar?
Neden kendisine ‘Kürt ulusalcısıyım’ diyenler bunu sorgulamıyor, hesap istemiyor. Hiç mi zorunuza gitmiyor Gabar’da, Cudî’de, Besta’da, Geliyê Godernê’de bir bütün Kurdistan coğrafyasında Türk devletinin soykırım aracı haline gelen korucular eliyle yapılanlar? O çeteler de, o korucular da Kürt. Biz bu Kütlüğün neyini savunacağız? Böyle davranan hangi Kürtle kardeş olduğumuzu ifade edeceğiz? Hangi onurlu Kürt Metina, Zap, Xakurkê dağlarında, tepelerinde dalgalanan ve işgalin sembolüne, bayrağına dönüşen Türk bayrağının dalgalanmasını içine sindirebilecek?
Bu minvalde söylenebilecekler çokça. Kürtler açısından da tarihsel bir eşiğe gelinip dayanılmış. Ya ihanete karşı ortak tutum alınıp ulusal birlik sağlanarak mevcut kazanımlar Başûr’da ve Rojava’da korunacak, özgür yaşam garanti altına alınacak ya da Kürt soykırımcılarının Kürtler için öngördüğü gelecek planı işleyecek.
Gelecek yüzyılı kazanmanın, garantilemenin gerçek kardeşlik hukukunu, köprüsünü ve bağını 25 Haziran 2024 tarihinde Zap’ta Türk işgaline karşı direniş mevzisinde yaşamını yitiren Dilgeş Ednan kod isimli Derazorlu Hemze Muhammed Saqir isimli özgürlük gerillası kurdu. Kürtlerin özgür geleceği bu kardeşlik inancı ve bağı üzerinden inşa edilecek. Bu konjektür ve koşullarda Kürt halkına kazandıracak tek gerçek kardeşlik hikayesi bu.