Jin Jiyan Azadî hakikatine yenildiler

•  ‘Jin Jiyan Azadî’ hakikatine, bu hakikatin ruhuna yenildiler. Êlih halkı belediye eşbaşkanı şahsında kadın özgürlük çizgisine, bu çizgiye ruh veren ideolojiye teslim etti geleceğini. Çok anlamlı bir zaferdi Êlih zaferi.

Nasıl başlayacağımı bilemedim, kaç kez sildim kurduğum cümleleri ve yeniden yazmayı denedim. En doğru olan cümleyi bulmaya çalıştım. Çünkü mutlu, umutlu ve özgür hissettiren bir anın içinden kopup gelen duyguyu anlatmak hiç de kolay değil. Afili cümlelerden de uzak, sade ve 31 Mart gecesi bize olanları anlatacak bir tanım olmalı. Bir devrim anını düşündüm. O anın yarattığı duygu, içi içine sığmama heyecanı, yenerken rakibini atılan o zafer çığlığı gibiydi yaşadığımız. Öyle uzun, öyle etkili ve herkese ulaşabilecek bir tondaydık. Zaferin tattırdığı her duygu hali dışa vurdu kendisini. Mutluluktan ağlayanlar, birbirine sarılanlar, kol kola girip halaya duranlar... Vesselam kısaca güzel ve eşsizdi ve “Elbette  kudretlidir durumumuz”...

AKP-MHP faşist iktidarı Kurdistan’ın her kenti, ilçesi ve beldesi için özel stratejilerle hareket etti. Kayyım rejimini sandıkta da resmileştirmek için varını yoğunu ortaya koydu. Ordunun tümünü seferber etti, Kurdistan’a kafile kafile getirildiler. Kürt halkının iradesini bir kez daha gasp etmek için denenmedik yol bırakmadılar. Kurdistan genelinde elbette sonuç vermedi. Önemli olan genel tablo. Fakat gasp edilen yerler de oldu. Ben bu yazıyı yazarken gasp edilen yerler için hala kesinleşmiş bir sonuç yoktu.

Kurdistan’ın tüm kentlerinde açığa çıkan tablo ayrı ayrı değerlendirilmeye değer. Ama Êlih merkez, daha özel ele alınmayı gerektiriyor. Çok açıktan iki çizginin kıran kırana çatıştığı kent olarak gündemdeki yerini korudu seçim çalışmaları boyunca. Sadece AKP-MHP faşist, militarist iktidarına karşı değil, DAİŞ uzantısı cihadist bir oluşuma karşı mücadele etti. Kararlı, bilinçli, örgütlü ve özgürlük değerlerine ölümüne bağlı o kentin toplumsal ruhunu iyi okumayanlar tarihin en büyük hezimetini Êlih gerçeğinde yaşadı. Êlih halkının, özellikle de kadınların tercihi, benimsediği çizgi tüm Kurdistan’ın. ‘Jin Jiyan Azadî’ hakikatine, bu hakikatin ruhuna yenildiler ve en anlamlısı da kadınlara yenilmiş olmaları. En yüksek oyla zaferini ilan etti. ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganı ve ‘Bijî Serok Apo’ sloganları zafer gecesi meydanda sıkça tekrarlanan en etkili sloganlardı. Êlih halkı belediye eşbaşkanı şahsında kadın özgürlük çizgisine, bu çizgiye ruh veren ideolojiye teslim etti geleceğini. Mücadelenin her anında omuz omuza olacağının, birlikte yürüneceğinin, tüm zorlukları birlikte karşılayacağının sözünü verdi. Verdiği oylar bu kararlılığı, tutumu gösteriyor. Çok anlamlı bir zaferdi Êlih zaferi.

...

Kurdistan genelinde halk çöktürme planları karşısında diz çökmeyeceğini, açığa çıkan özgürlük iradesini, tutkusunu teslim etmeyeceğini bir kez daha Türk devlet rejimine ifade etmiş oldu. Son 9 yıldır soykırımcı tüm politikalara, gasp, talan dayatmalarına karşı yenilmediğini ve asla yenilmeyeceğini ortaya koydu. Bu kararlı tutum, Türkiye geneline de yansıdı. AKP-MHP faşist iktidarının Türkiye’nin yeni yüzyılı hayalleri, beklentileri Kürt halkının önderlik ettiği özgürlük tutumuyla yerle bir oldu. Seçim süreci boyunca faşist iktidarın algı oluşturmak için sahaya sürdüğü bazı zatlar konuşup durdu. Kürtlere “böyle yapmazsanız, şurada şu kadar oy almazsanız, savaş gelir. Daha yıkıcı bir süreçle karşı karşıya kalırsınız” yönünde uyarı gibi gözüken, ama aslında tehdit eden cümleler kurup durdu. Ne olacak ki? Son 9 yıldan daha beter nasıl bir süreç Kürtleri bekliyor olabilir ki? Daha ne yaşasın Kürtler? Türkiye devlet tarihinin en militarist, faşist iktidarına karşı amansız bir direniş içerisinde olan Kürt halkı ve yarattığı özgürlük hareketi, bundan sonra da diz çökmeyeceğinin, özgürlükten vazgeçmeyeceğinin kararlılığını ortaya koydu.

Büyük bir soruna dönüştürülen ve sorun olarak ifade edilen Kürtlerin özgürlük mücadelesi bir iktidarı daha götürdü. Sadece AKP’yi değil, Cumhur İttifakı bileşenlerinin hepsini hezimete uğrattı. Kürt halkı seçimlerde “Kürt inkar ve soykırım politikalarında ısrar eden her güç bir gün mutlaka gidecek, ama kalıcı olan özgürlük mücadelesi ve mutlaka kazanacak olan da özgürlük olacak” mesajını verdi.

Durum bu kadar net ve anlaşılırken, mevcut faşist iktidara akıl verilecekken neden birileri Kürtlere akıl vermeye kalkıyor? Kürt halkını değil, Türkiye demokratik kamuoyunu değil, mevcut faşist iktidarı daha zorlu günler bekliyor. Yavaş yavaş eriyip çökecekler. Bu seçim yenilgisi beraberinde başka yenilgileri de getirecek. Günün sonunda en dikkat çekici kare Erdoğan’ın balkondaki yalnızlığıydı. Yanında sadece Emine vardı. Kendisini her zaman karşılayan kalabalık kitle de yoktu artık. Erdoğan’ın yükselirken yanında olanlar, düşerken yanında değillerdi. O yalnızlıktan yola çıkarak söylenecek çok şey var. Ama ben ondan ziyade Kürtlerin verdiği mesajı hatırlatarak bitireceğim; Kürtler sadece AKP-MHP faşist iktidarına değil, gelecekte Türkiye yönetimine talip olduğunu söyleyen diğer partilere de, Türk halkına da birlikte, özgür, eşit ve kardeşçe yaşamanın tek şartı, Kürt halkının özgürlüğünün anayasal güvence altına alınması gerektiği mesajını verdi. Bunun aksini düşenen, Kürt halkının özgürlük mücadelesine soykırım politikaları üzerinden yaklaşan her kim olursa olsun -yakın tarihte de görüldüğü gibi- Cumhur İttifakı’nın akametine uğramaktan kurtulamayacaktır.

Kutluyorum halkımın zaferini ve JIN JÎYAN AZADÎ...