Bu kadar utanç yetmedi sana?

Ahmet KAHRAMAN yazdı —

  • Eliniz, bölgenin yaşayan en kadim halklarından biri olan Kürtlerin kanıyla kirli… Biliyorum, sizleri anlıyorum, savunmanız ağzınızda hazırdır: “Her şey hayata tutunmak ve yaşamak içindi!..“ Oysa değil. Naziler de zoru görünce, “ben yapmadım, o yaptı“ diyordu. Yalancı ve zulümkârlar hep böyledir. İyi ama yetmedi mi?

Yoksundun, dünya yoksullarıydınız. Kiminiz aç, yalın ayak, yarı çıplak, başı kabak hallerde Balkan dağlarından kopup ırkçı devlete, “teba“olmaya geldiniz. Kiminiz Karadeniz ötesinin, Kafkasların tutunamayanlarıydınız.

Yolu geçenlerinizin dili, yaşama biçimleri yabandı. Buna rağmen Kürtler, sizleri kapılarından kovmadılar. Gariban ve aç diye sizlere ekmek, yanında un, yağ, et bile verdiler. Ama işte…

Siz, önce kadim dininize sövdünüz. Terk edip attınız. Sonra, “kal û beladan“ kalma soyunuzu ret ve inkar ettiniz. Haritada yerini bile bilmediğiniz, ezberinizdeki bir coğrafyayı anarak “Kendim, bizzat Orta Asya’dan kelle biçe biçe gelmiş bir Türk evladı Türk’üm“ naraları attınız. Yeni hallerde kendinizi soylu sandınız.

Öyle bir soyluluk ki katledilmiş, bir kısmı sürülmüş ülke yerlileri Ermeni’nin, Ege, Akdeniz, Marmara, Karadeniz Rumları, Çanakkale, Trakya Yahudilerinin evine, tarlası, bağı bahçesi, iş yerine konduruldunuz. Onların emeğini, malı mülkünü hapur da hupur yediniz, suyunu içtiniz.

Ve 100 yılı geçmiş zamandan beri de eliniz, bölgenin yaşayan en kadim halklarından biri olan Kürtlerin kanıyla kirli…

Biliyorum, sizleri anlıyorum, savunmanız ağzınızda hazırdır:

“Her şey hayata tutunmak ve yaşamak içindi!..“

Oysa değil. Naziler de zoru görünce, “ben yapmadım, o yaptı“ diyordu. Yalancı ve zulümkârlar hep böyledir. İyi ama yetmedi mi?

Sizin, insanlığa karşı suçunuz yeni değil, dedelerinizle başladı. Rum, Ermeni, Süryani, Keldanilerden sonra, Koçgiri’den başlayarak Kürt kanına bulandılar. Elleriniz, yüzleriniz, giyitleriniz Kürt çocuklarının, doğmamış bebekler, yatalak ihtiyarların kanıyla kızıllaştı.

Ganimet diye ölü soydular. Katledilmiş genç kız ve kadınların bileklerini keserek bileziklerini, parmaklarındaki yüzüğü çaldılar. Babalarınız bu kanlı ganimetle beslendi. Bir tekiniz, onlar adına nedamet getirmediniz. Oysa yediğiniz Kürt bebeğin kanıydı. Belki nineleriniz o kanlı yüzük, bilezik, altın dizili kolyeleri, hala “aile yadigarı“ yalanıyla ona buna gösteriyordur.

Zilan ve Dersim’de, Kürtlerin “gaz“ dedikleri kerpetenlerle sökülen ölülerin altın dişi kimilerine sermaye oldu. Ey utanç ve suçluluk duygusu neden uğramadın, bu virana…

Ama emin olun, insanlık bir gün, “suçlu ayağa kalk" diyecektir. Bu böyle! İnsanlığa karşı suçlar unutulmuyor ve cezasız kalmıyor.

Amerikalılar ve Avusturalyalılar kendiliklerinden, yerlilerden özür dilediler. Saygınlıklarını iade ettiler. Bir Karaderili dün Amerika’da başkandı. Şimdi başkan adayı…

Senin insanlığın nerede? İnsanlığının temsilcisi Hamas’ın yasını tutan, IŞİD’li vahşilerden üniformalı ordu, çeteler kurup Kürtlere salan Recep mi? Yakışır. Hayırlı olsun!

Ama, “ben yapmadım, o yaptı“ yalanı günü geldiğinde, evladını, torununu kurtarmayacaktır. Unutma! Kürtler güç oluyor. Engellemeniz olanaksız. Yahudiler binlerce, Keltler, İskoçyalılar, Katalanlılar yüz yıllar sonra varlık oldular. Kürtler de olacaklardır.

Çünkü ırkçı vahşetin eziyetini çeken bir başka halk kalmadı. Ve insanlık da ölmedi. Belki utanç duyarsın diye, bugünkü medyada yer alan bazı başlıkları sunayım sana:

“Govend oynanıyor diye Van’da düğünler izne bağlandı.“

“Osmaniye’de govend oynayan dört kişi tutuklandı.“

“Kocaeli cezaevinde içinde Kürt ve Kürdistan ile Kürtçe kelimeler bulunan kitaplar yasaklandı.“

Emin ol bu dünya, senin utanç manzaralarına daha fazla ortak olmayacaktır.

Senin terörle yasaklamaya kalkıştığın Govend, Kürt’ün Antik Çağ’dan kalma dansıdır. Senin yasakçı Gürcü Recep, daha dün dinini, aidiyeti ve ırkını inkar ederek gelenlerden. Cahil, cühelanın teki. Türklere baş olduktan sonra da, çöktüğü milyar doların hesabını tutmaktan, dünyadan haberli değil. Oysa onun yasakladığı dilin oğlu Ehmedé Xané, Makedonyalı atanız daha doğmadan yüzlerce yıl önce destansı “Mem û Zin’i yazdı.

Bak ben size, atanızın boşuna kendini paralayıp, kan dökmesini de anlatayım:

1920’den 1938 güzünde ölünceye Kürt katletti. Zilan ve Dersim’de onbinleri topluca öldürmeyi, diri diri yaktırmayı kendine iş ve vatana hizmet saydı. Oysa olanlar canilikti. Kürtçe konuşana para cezası verdi, işkenceden geçirdi, hapse attı. Ama Kürt’ü bitiremedi, dilini boğamadı.

“Lüks Recep“ de yaya kalacaktır. Irkçılık ayaklarına dolanacaktır. Bakın ve görün, Hitler’in, Stalin’in , Mussolini, Mao’nun mirası, ayaklar altında paspas.

Sizin utancınız size, ama unutmayın gün gelecek, Kürtler unutulmaması için utancınızın heykelini dikecektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.