IŞİD’i de satışa çıkardılar

Ahmet KAHRAMAN yazdı —

  • Çünkü bunlar, devşirme Osmanlılar artığı devşirmedir. Devşirmenin utanması, vefa duygusu yok, insaniyeti de boyu kadardır. İvo Andriç’in anlattığı üzere, en ünlü devşirme olan Sokullu Paşa, halkına işkence ederek, soydaşını kazığa geçirerek, namını duyurmuş, efendilerinin gözüne girmişti.

“Kimliği meçhul” bir el karıştırıyor, Kürt ortalığını. “Kürt dostu postu” içinde yanaşıp, ona davasını unutturmaya, ulusal ruhunu kurutmak takla atanlardan söz ediyorum. Çalışanlardan söz ediyorum. Kürdün gırtlağına sarılmış, postalını boynuna dayamış katili iş başındayken, Kürdü hayali düşmana yönlendirenlerden…

“Ziya beygiller”dir bunlar. Kürdistan ateş içinde, ekin tarlaları, insanlar ve hayvan sürüleri diri diri yanıyor. Çağın en cahil, en geri zekalı ve en hırsız emperyalisti Kürdistan’ın verimli arazilerini, parsel parsel Kürde yasaklıyor. Bir o eksikmiş gibi, bir Ziya bey çıkıyor, Kürde başına bela emperyalistini unutturma dersleri veriyor. “İşte senin düşmanın” dercesine, ona uğraşılacak düşman gösteriyor.

Yeri gelmişken, elbette Filistinliler de devlet olsun. Bu hakları. Ama İsrail’in de yaşa hakkı olmalı. İsrailoğulları oralı. Yeryüzü kültürünün yaratıcılarından. Peygamberler yetiştirmiş bir ırk. İsrail oğlunu var edenlerden biri olan Urfalı Kürt İbrahim’in sevdiği eşi için, yaptırdığı ev Müslümanların tapınağı.

Her neyse, evet elbette Filistinlilerin devleti olsun. Ama, Hamas gibi İslami terörist de olmasın. Ziya beygillerden bir Ziya Bey, İsraile saldırıp Kürde Filistinliyi masum gösteriyor. Bu iyi de, Filistinli liderlerin Kürt karşıtı naraları, Saddama kiralıkları savaş personeli bir yana, Filistinliler Efrin’de işgalci. Ayıp değil mi? Kürde bunları sev denir mi Ziya bey?

Kürde ne anlatıyordun Ziyaettin bey? Filistinlilerin yurdu, devleti bile var. Oysa Kürtler, çağımızın başlıca esir halkıdır. Esir de değil, onun ötesi bir durumda Kürtler. Esirlerin dili, kılamları, yaşama biçimleri yasak değildir. Kürde yaşamak bile yasak.

Kürtlerin hali ortadayken, Kürdün başındaki emperyalizm kendisine yetmiyormuş gibi, Ziya beylerin Kürtlerin sırtında, başka yerleri gösterip “kahrolsun emperyalizm” diye naralanması ayıba kaçıyor.  

Üstelik Türk tipi Emperyalist de tuhaf bir şey. Tarihte ilk dilenci emperyalist bunlar yani. Karnını doyurmak için, yeryüzünün kafa kesen eşkıyasıyla ortaklaşıyor. Mafyaya kucak açıyor bu emperyalizm.

Dün Batı dünyasına, bugün de Arap Emirlikleri ve Ruslara “xulamlık” yaparak, çıkarlarına bekçilik ederek geçiniyor, türk tipi emperyalizm.

 Çünkü bunlar, devşirme Osmanlılar artığı devşirmedir. Devşirmenin utanması, vefa duygusu yok, insaniyeti de boyu kadardır. İvo Andriç’in anlattığı üzere, en ünlü devşirme olan Sokullu Paşa, halkına işkence ederek, soydaşını kazığa geçirerek, namını duyurmuş, efendilerinin gözüne girmişti.  

 Osmanlı da, bunlar gibi ona, buna hizmetkardı.  Fransızların, ardından İngilizlerin en son da Almanların kiralık askeriydi, Osmanlı. Kira bedelinde dünya savaşına girdiler ve battılar.

Bunlar, İngiliz ve Fransızlara yanaşarak devlet oldular. Sonra Lenin’e kiralık askerlik yaptılar. Lenin’in Türk ordusuna giydirdiği kalpak ve kaput bu hizmetin ücretidir.  

Lenin’den sonra, Ruslar musluğu kısınca, beslenmek için, batıya sığındılar. NATO’ya girme adına, Kore Savaşı’na girdiler. Amerika tarafından beslendiler.

Bu ayak takımı (lümpen) cahil, cühela kim parayı veriyorsa ona gidiyor. Türk ordusu Somali’de, Sudan, Libya ve Katar’da bekçilik yapıyor. Azerbeycan’da, Ermenistan’a karşı kiralık savaşçı…

Gülünç bunlar. Gagası kırık lümpen Emperyalizm bu. Ama, herkes dünya yalnızı Kürtler değildir. Mısır karşı cephe oluşturunca, babalanan türk bir anda “ver elini öpim abi” demek zorunda kaldı. Amerika sınıra asker yığınca, Yunanistan’ı öptüler. Mısır’ın bastırınca Libya’dan çekildiler. Bir tek fukara Ermenistan tutarsızlığına kurban gitti.

Bu arada Rusya’ya yanaştılar. Aldıkları borç para ile Putin rejimini beslediler. Aldıkları destekle Kürtlere saldırdılar. Rojava’da işgalci oldular.

Sonra “Yeryüzünün Mafya Babaları birleşiniz” dercesine, Mafyaya merkez ve uyuşturucunun dağıtım üssü oldular. Suriye’yi talan ve soygun için, İslamcı terörle bütünleştiler. Teröristler, bu sayede NATO silahlarıyla NATO güçleriyle savaştılar, “Allah u ekber” diye diye Kürtlere saldırdılar. Katliam, hırsızlık, talan yaptılar.

Ama şimdi, aynı İslamcılar, aynı naralarla türk bayraklarını parçalayıp yakıyor, mallarını yağmalıyor, kurumlarını ateşe veriyor, askerlerini dövüyorlar…

Çünkü Recep Tayyip, Kürtleri kırmak için, dün katil dediği Suriyeli Esad’ı bu kez “sayın” yaparak, ona sığındı. Dün “Kuvai Milliye” dediği o katilleri satışa çıkardı. Olacakları hep birlikte izleyeceğiz…

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.