Tayyip’in İsrail’le savaşı ve Kürtler
Ahmet KAHRAMAN yazdı —
- Hizbullah ve devamı Hüdaparlıları anlıyorum. Onlar Xulam olarak doğdular, yemlerini hak etmeye çalışıyorlar. Ama “ötekiler”, size ne oluyor? Recep Tayyip’in yanında Yahudi düşmanlığı size mi kaldı?
Sözüm kimi Kürtleredir: Osmanlı Sultanı Abdülhamit’ten miras, Türk ırkçılığının banisi İttihatçı çeteden müdevver Yahudi düşmanlığından sana ne Kürt?
Sen ki yurdun işgal altında. Ocağında incir ağaçları meyveye durmuş…
Seni anlıyorum, düşmanın elinin altında yaşayan kişinin, ondan etkilenip bu dertten kurtulamaması görülmüş şeydir.
Gördük. Geçmişte Kemalistlerin iç savaşında, taraf tutup ölenler oldu. Kendisine ait olmayan davada yıllar yılı mahpus yattı kimi Kürtler.
Ama o devir ve dönemler kapandı. Kürtler aydınlanma çağının doruğunda bugün. Onurlu köylüsü, kentlisi, ağası, çobanıyla artık ulusal davasının peşinde, başka yerde. Türkün düşmanına “kahrol” devri kapandı onlar için. Onlar adına kurtarıcılık Kürdün ayıbı, alnının lekesi artık…
Ayrıca, senin görmediğin gerçeği söyliyeyim sevgili Kürt:
“Siyonizm kahrolsun” sözü günümüzde Ortadoğu’yu Yahudilere dar görenlerin narası. Katar denilen şehir devleti ve benzerlerinin “bağladığı” ve Kürtçe söylemle “emirber”lerin sloganı bu. Yani beslemelerin. Türkleri temsil eden Erdoğan da Katar’ın memesinden beslenenlerden. Parsasını artırmak için sloganlar atıyor.
Kavrayamadığın bir gerçeği daha söyleyeyim sana: Yahudi düşmanları aynı zamanda Kürt ırkının yeminli düşmanıdır. Yüz yıldan beri vahşi hayvan güdüsüyle Kürt soyunu kurutup, tüketmek için kan döken, Kürt yurdunda talan, hırsızlık yapanlardır.
Ama kimi Kürtler göz önünde olanı, özelde kendi gerçeğini göremiyor.
Birinci Dünya Savaşı ve sürecinde de kör bakanlar, soyu ırkının kanlısı Osmanlı’nın badigardı, kurtarıcı fedaisi kesildiler. Osmanlı ile savaşan İngilizler, Fransızlar ve Çarlık Rusya ile dalaştılar, onlarla savaştılar. Onların torunları hala canlarıyla Osmanlıya, sonra da Kemalistlere “xulamlık hizmeti” veren dedeleriyle övünüyorlar.
Oysa hiçbir şeyi olmayan Araplar, savaştan sonra devlet sahibi oldular. Türkler arekolojik bilgi ve buluntular ile tarih tanıktır ki hiç yoktu. Osmanlı karşıtı diye devlet oldular.
Kürtler ise Mirlikleri, dilleri, kültürleri, folklor dediğimiz yaşama biçimleri, Ehmedé Xané gibi bir edebiyat deviyle ayrı bir insan soyu, farklı bir ırktı. Ama Osmanlıya hizmetlerinin de payı ile “urt u ocaksız”, “hiçbir şeysiz bırakıldılar.
Bugünlerde kimileri Erdoğan safında Yahudileri kahrediyor. Hizbullah ve devamı Hüdaparlıları anlıyorum. Onlar Xulam olarak doğdular, kiralık olarak hizmete devam ediyorlar. Ve yemlerini hak etmeye çalışıyorlar.
Ama “ötekiler”, size ne oluyor? Recep Tayyip’in yanında Yahudi düşmanlığı size mi kaldı?
İsrail’in Kürtlere bir yararı olmadı ama düşmanlığı da yapmadılar.
Liderlerinin söylemleri bir yana, Filistinliler bugün baştan başa tüm Kürdistan parçalarını işgal ve Kürtleri esir alma seferinde olan Türklerin safında, Rojava ve ötede Efrîn’de Kürdün malını, mülkü, evini işgal edip yerleşen talancı, Kürdün lanetlediği katil, hırsızdır.
Ayrıca ekleyeyim: Filistinliler, Kürtler gibi devletsiz, yurtsuz değildir. Devletleri de var ama, sınırı geçip konser izlemek için toplanmış Yahudileri katlettiler. Karşı tarafa cevap hakkını verdiler.
Bu yüzden başlayan savaş, Kürdün savaşı değildir. Yukarıda dedim, Kürdün aydınlanması başka yerde. Kürt ulusalcısı onun, bunun peşine takılma diye bir düşüncesi yok artık. O kendi yolunun yolcusu.
Mesela Kürdün ulusal ruhu, şu sıralar govendi yasaklandı, kelimeleri yerden silindi diye isyanlarda. Anlayacağınız o, ulusal kimliği, kişiliğinden yaralı. Ülkesi işgal altında, halkı esir. O bu meseleye kilitli ve yeterince düşmanı da var. Erdoğangillerin safında, düşman çoğalt derdinde değil, olmamalıdır. Bu gününü hedef almayan, yarınını gaspa çalışmayan kimseye “kahrol” dememeli, demiyor Kürt!..