Yeni sanat heyecanı -2-
Nurettin DEMİRTAŞ yazdı —
- Demokratik ulus anlayışına göre yeniden yapılanmak için öncelikle etnik, yerel, dinsel, mezhepsel her türlü farklı kimliğin bir arada olmasını esas almak gerekir. İnter-kültür anlayışıyla yeni olana alan açılabilir. Farklı sanatçılar ve sanat anlayışları birlikte, dayanışma içinde çalışabilir.
Değişim ve yeniden yapılanmanın tüm boyutlarıyla tartışıldığı bu süreçte sanat alanının da kendi tartışmalarını yürütmesi gerekiyor. Çünkü aşırı merkezileşme, bürokrasi, kalıpçılık gibi nedenlerle yaşanan “tekrar” durumu sanat alanı için de geçerlidir ki topluma ruh ve estetik ölçü kazandırmada rolünü oynayabilmesi hakiki bir yenilenmeye bağlıdır. Üstelik bu kez yenilenme Kürt sanatıyla sınırlı kalmamalı, diğer halklarla ve çok çeşitli sanat alanlarıyla birlikte başarılmalıdır.
Şimdiye kadar inkâr ve imha siyasetine karşı Kürt dili, kültürü, sanatı için yoğun çalışmalar yapıldı. Halen Kürt halkının tüm haklarının ne kadar kabul göreceği belli olmasa da sanat alanı bir adım önde yürüyebilir.
Muazzam bir birikim ve tecrübe oluşmuş durumdadır. Bu alan her zamankinden daha fazla kendine güveniyor. Önderlik çağrısına verilecek en anlamlı yanıtlardan biri de sanat alanının stratejik hamle yapmasıdır.
İşin özü “enternasyonal” kavramında gizlidir ve demokratik-ulus anlayışıyla yaklaşıldığında HÜNERKOM ve NÇM’ler dönemiyle şekillenen Kürt kültürü ve sanatını yeni bir aşamaya taşımak gerektiği anlaşılıyor. Sadece Kürt sanatı için örgütlenmek süreci karşılamıyor. Bugüne kadar yeterince başarılamayanı başarmaktan bahsediyoruz.
Bunun için aşırı zıtlıklara dayalı yaklaşımı terk etmek, alternatif olmak adına kimseye karşıdan cephe almamak, hatta devlet denetiminde olsa bile kendine güvenerek, örgütlü şekilde belli bazı alanların içine girerek dönüştürmeyi ve değerlendirmeyi düşünmek gerekir.
Demokratik ulus anlayışına göre yeniden yapılanmak için öncelikle etnik, yerel, dinsel, mezhepsel her türlü farklı kimliğin bir arada olmasını esas almak gerekir. İnter-kültür anlayışıyla yeni olana alan açılabilir. Farklı sanatçılar ve sanat anlayışları birlikte, dayanışma içinde çalışabilir.
Nerede sadece Kürt halkı yaşıyorsa orada Kürt kültür ve sanatı temelindeki örgütlenmeler sürdürülebilir ancak farklı kimliklerin bir arada yaşadığı yerlerde hepsinin ortaklaşmasını sağlamak demokratik uluslaşmanın temel ilkesidir. Her kimliği kendi farklılığı temelinde kabul etmek, bu farklılıkları kimsenin kimseye katıldığı şeklinde bir araya getirmek değil, herkesin kendi kimliğiyle bir arada olması şeklinde değerlendirmek bu işin doğası gereğidir. Nitelik olarak demokratik, özgür sanatın esas alınması, yani işlevine uygun bir yapılanmaya gidilmesi her kesimin zevkle, heyecanla ortaklaşmasını sağlar.
Zihniyette bu anlayış yeterince geliştirilmediği ve bir de ağır baskı ve saldırı ortamı nedeniyle şimdiye kadar sanat alanı bu genişliğe kavuşamadı. Elbette çok çaba sarf edildi, birçok ortak platform ve proje geliştirildi ama kalıcı olmadı. Bu hafızayı diri tutmak gerekse de yeni olana daha umutlu ve iddialı yaklaşılmalıdır.
Rojava ve Kuzey-Doğu Suriye’de belli bir gelişme sağlandı ve şimdi bunu tüm Suriye’ye yansıtma zamanıdır. Bakur açısından somut ifade edilecek olursa Arap, Süryani, Ermeni halklarının yoğunlaştığı yerlerde buna göre birlikte yeni sanat kurumları oluşturmak bu sürecin ruhuna çok uygundur. Yine Ehl-i Hak inancına sahip toplumun ortak sanat örgütlenmeleri yaygınca geliştirilebilir. Ülkenin her yöresinde sanat örgütlenmeleri için eşsiz bir potansiyel vardır.
Yurtdışı sahalarında ve Türkiye’de tüm halkların ve demokratik tüm kesimlerin ortak sanat platformlarını kurmak, konfederal mantıkla bir çatı altında ya da daha esnek bir dayanışma ağıyla buluşturmak hayal değildir. Sembolik olarak ifade edersek halay ve horon birlikteliğini sağlamak zorundayız. “Kardeş Türküler” ve “Özgürlük İçin Sanat” önemli bir deneyimdir. Benzer deneyimler ilham kaynağıdır.
Yine farklı sanat disiplinleri çeşitli odalarda buluşturulduğunda kolektif sanat anlayışı gelişirken her türlü saldırıya karşı bireysel ve kolektif haklar temelinde kendi güvencesini de oluşturur.
Yerel ve evrensel anlayış temelinde derneklerden akademilere, kooperatif ve vakıflardan çeşitli sanat organizasyonu kurumlarına, salon, sokak etkinliklerinden dijital alana kadar çok yönlü olarak sanat alanı yeniden örgütlenebilir. Ayrıca yerel, ulusal ve uluslararası düzeydeki çeşitli demokratik sanat kurumlarına daha güçlü katılım sağlanabilir.